Page 11 - Hekimce Bakış Dergisi 101. Sayı
P. 11

Ayak bileğinin üstüne gelen yükseltiyi   Söylediklerinden de bir şey   Ertesi sabah ezanla kalkıp abdest
          hissetti ve çıktı. Doktor gaz lambasını   anlamamıştı. Kafasında kalan sadece   alarak namazlarını kıldılar. Hüseyin
          biraz daha kısarak aynanın önüne    ‘karnında iki tane kurt’ olduğuydu.  Ağa, nüfusa gidecekti. Memiş Ağa,
          geçti. “Nefes al, nefes ver, sağa dön,   İki gaz lambasının soluk bir ışıkla   köye gideceğini söyledi. Dükkânlar
          sola dön…” gibi talimatlar verdi.   aydınlattığı eczaneye girdi. Elindeki   açılır açılmaz hanımı ile gelinine,
          Uysal bir çocuk gibi söylenenleri   kâğıdı eczacıya uzattı. Eczacı     gelmişken pazen almak istiyordu.
          yaptı. Bu arada doktor kendi kendine   tezgâhtaki mum ışığında kâğıdı   Gelinin elinden dikiş geliyordu; dikerdi.
          söyleniyordu:
                                              okumaya çalışırken bir anda        Çarşıya çıktı, manifaturacıda pazen
           “Bak!.. Bak!.. Şuna bak!.. Dikilmiş   eczanenin içi aydınlandı. Elektrik   değil de Nazilli basmalarını gördü,
          ayakta duruyor, şu da yatıyor!” Sonra:  gelmişti. “Nihayet!” diye söylenerek   imrendi, onlardan aldı. Çarşı ekmeği
                                              rafların birinden beyaz, küçük bir kutu   de güzel oluyordu, altı tane de çarşı
          “Memiş Ağa” dedi. “Senin karnında
          iki tane kurt var. Biri ayakta durmuş,   çıkardı; ince bir kâğıda sararak Memiş   ekmeği aldı. Heybesine koyup omzuna
          dingil dingil ediyor. Diğeri şimdilik   Ağa’ya uzattı:                 attı ve köye doğru yola koyuldu.
          yatmış uyuyor. Senin karnını bunlar   “Nasıl kullanacağını biliyor musun?”  Ertesi sabah ilaç kutusunu açtı, üç
          ağrıtıyor.”                                                            tane beyaz hapı ağzına atıp bir
                                              Memiş Ağa’nın aval aval yüzüne
          Tekrar gaz lambasının ışığını açtı,  baktığını görünce doktorun tarif ettiği   bardak suyla içti.
                                              gibi tekrar tarif etti:            “iki saat bir şey yeme!” demişlerdi;
           “Giyinebilirsin” dedi ve odadan çıktı.
                                              “Sabah aç karnına üç tane yut, iki   O, ikindiye kadar yemedi. Ertesi gün
          Memiş Ağa’nın canı sıkıldı. Hepsi bu                                   tuvaleti geldi. Merak ediyordu. Ahır
          kadar mıydı? Aynayla bir göğsüne, bir   saat bir şey yeme, bir hafta sonra üç   yerine bir çalı dibini seçerek kakasını
          de karnına bakmıştı sadece. Kafasına   tane daha yut!..”               yaptı. Kurt-murt yoktu. Akşama
          ve bacaklarına niye bakmamıştı?     Kutuyu cebine koyup hanın yolunu   doğru, ishal olmadığı zamanlar
          Sormak istiyordu, ama çekiniyordu.   tuttu. İçinden de “Bu kadar mı? Üç   olmayan bir şey oldu ve tekrar
          Gaz lambasının loş ışığında giyindi,   hap beni iyileştirecek mi?” diye kendi   tuvaleti geldi. Yine bir çalı dibine
          kuşağını bağladı. Postalları diğer   kendine soruyor, doktorun kendisini   gitti. Bu defa makattan beyaz bir şey
          odada kalmıştı. Çıktı, onları da    başından savdığını düşünüyordu.    sarktığını gördü. Bir türlü çıkmıyordu.
          alarak ilk geldiğinde oturduğu      Kutuyu çıkarıp çıkarıp bakıyor, tekrar   Zorla eliyle çekip çıkarmak zorunda
          sandalyeye oturdu, postallarını giydi.   cebine koyuyordu. Çok da ucuz bir   kaldı. Gerçekten bu bir solucana
          Kafasındaki soruları sorup sormamaya   ilaçtı.                         benzeyen kurttu.
          karar veremiyor, doktorun yüzüne    Handa Hüseyin Ağa’yı buldu.
          bakıyordu. Doktor başını öne eğmiş,                                    Bibi: Hala
          önündeki kâğıda bir şeyler yazıyordu.  “Geçmiş olsun, neyin varmış?”   Peryavşanı: Bazı yerlerde paryavşanı
          Kâğıdı koçanından kopararak Memiş   “Hiç sorma be Hüseyin! Doktor beni   denen şifalı bir bitki. Daha çok karın
          Ağa’ya uzattı:                      başından savdı, sadece bir kutu ilaç   ağrılarında kullanılır.
                                              verdi, o da üç kuruşluk bir ilaç. Ben   NOT: 1970’li yıllarda bazı doktorlar
          “Demin de söylediğim gibi, Memiş    bununla iyileşir miyim?”
          Ağa; karnında en az iki tane kurt                                      muayenehanelerinde skopi
          var. Onları düşürmen için hap       “İyileşirsin, iyileşirsin!.. Bu doktorun   bulunduruyorlardı. Ancak günde
          yazdım. Aşağıdaki eczaneden al;     üstüne yok Memiş Ağa”              30-40 hasta bakan bir doktor,
          köye gidince sabah aç karnına üç    “Bir de haftada üç tane yut dedi.   eğer her hastaya skopi ile bakarsa,
          tanesini bir bardak suyla yut; bir hafta   Nereme iyi gelecek bu ilaç?”  X ışınlarının tehlikeli sonuçlarından
          bekledikten sonra kalan üç tanesini                                    kurtulamazdı. Yukarıdaki öykü gerçek
          de aynı şekilde yut. Ertesi gün büyük   “Bir bildiği var ki az ilaç yazmış. Sen   olaylara dayanmaktadır. Konu olan
          abdestine bak, göreceksin kurtları…”  yine kullan, geçmezse tekrar gider   doktor gerekli olmayan hastaya skopi
                                              doktora kafa tutarsın Memiş Ağa”   yapmazdı. Fakat gerekli ise skopi
          Memiş Ağa reçeteyi aldı, doktora                                       yapmaktan kaçınmazdı. Nitekim bahsi
          borcunu ödedi, çıktı dışarıya.      “O kadar yolu bir daha mı geleceğim?   geçen doktorun ölümünden sonra
          İçeride sadece bir hasta kalmıştı.   Mümkünü yok. İş-güç, çift-çubuk   skopi cihazını alan bir başka doktor
          Doktora, “Kafama ve bacaklarıma     kalacak. Tekrar gelmem ben bu      arkadaş lösemi sonucu vefat etmiştir.
          niye bakmadın?” diye soramamıştı.   doktora.”



                                                                                                       hekimcebakis.org  11
   6   7   8   9   10   11   12   13   14   15   16