Page 16 - Hekimce Bakış Dergisi 75. Sayı
P. 16

haberler  14





        çantay› al›p pijamayla koflard›n.                                  üzerine söz verdim. O günden
        Ama Mustafa’ya böyle                                              bugüne 45 y›l› aflk›n bir süre geçti
        davranmad›n, çünkü ondan para                                     ve hiçbir flekilde cebime hasta
        alamayaca¤›n› biliyordun. Demek                                   paras› girmedi. Böyle bir davran›flta
        ki sen hekimli¤ini, insanl›¤›n› befl                               bulundu¤uma da hiçbir zaman
        para lira u¤runa ayaklar alt›na                                   piflman olmad›m.”
        alabiliyorsun yaz›klar olsun” fleklinde                            sf.122-124
        elefltiriler yap›yor, bu duruma
        geldi¤im için kendimden                                           “... Parasal durumum iyi de¤ildi. Ev
        utan›yordum. Gün ›fl›rken kalkt›m,                                 kiras›, su ve elektrik giderlerini
        kahvalt› etmeden muayenehaneye                                    ödedikten sonra elimde kalan 200
        gitmek üzere yola ç›kt›m. Çarfl›da                                 lira ile giderek harcamalar› artan üç
        ancak birkaç kifli vard› ve bunlardan                              çocu¤umla birlikte geçinebilmem
        biri topal Mustafa idi. Kendisine                                 olanaks›z duruma geliyordu. Bir gün
        çocu¤unun nas›l oldu¤unu                                          dayanamad›m. Nusret beyi ziyaret
        sordu¤um zaman, üzgün bir                                         ederek direnecek durumum
        flekilde, “Sizlere ömür bir saat önce                              kalmad›¤›n›, e¤er izin verirse
        öldü” deyince y›ld›r›mla vurulmufla                                Bakanl›ktan görev isteyip bir
        döndüm. Duygular›m› belli                                         kasabada çal›flmay› düflündü¤ümü
        etmemeye çal›flarak, “Bafl›n sa¤                                    söyledim. Bana biraz beklememi,
        olsun. Cenaze harcamalar›n›                                       bir çare arayaca¤›n› söyledi. Birkaç
        karfl›lamak üzere flu paray› al”   d›fl›nda herkes, Erbaa’dan        gün sonra beni ça¤›rtarak, Prof. Dr.
        diyerek kendisine yeterince para  ayr›lmakla hata etti¤imi, flimdiki  ‹hsan Do¤ramac› ile konufltu¤unu
        verdim ve muayenehaneye do¤ru    durumumu arayaca¤›m›             onu ziyaret etmemi söyledi. Ertesi
        yürüdüm. “Para vermekle kendini  söylüyorlard›. Yafll› hekim, “Git  gün gittim. Say›n Do¤ramac› çok
        affettirece¤ini mi zannediyorsun?  o¤lum, küçük yer münevverin (ayd›n  yo¤un iflleri aras›nda bana ay›rd›¤›
        Mustafa belki sana k›zm›flt›r bile,  kiflinin) mezar›d›r, burada kal›rsan  birkaç dakika içinde, gidip terziye
        ama sen kendinden utanmal›s›n...”  para kazan›rs›n ama çok fley    ölçü vermemi ve göreve bafllayacak
        diye kendi kendime söyleniyor, ne  kaybedersin” derken, yafll› tütün  yeni asistanlarla birlikte e¤itim ve
        yapmam gerekti¤ini düflünüyordum.  tüccar› Mustafa Tanoba, “O¤lum  ö¤retim görece¤imi söyledi. Ben
        Bu arada birkaç gün önce Sa¤l›k  sen deli misin? Erbaa bir orman,  durumumu anlatmak istedim ama
        Bakanl›¤›’ndan gelen bir yaz›y›  sen baltas› iyi kesen bir oduncusun.  buna olanak tan›mad›.
        an›msad›m. Bu yaz›da 1958 y›l› Ekim  fiurada birkaç y›l kal, dünyal›¤›n›
        ay›nda Ankara H›fz›ss›hha Okulu’nda  yap, ‹stanbul ya da Ankara’da bir  Terzide dikilen beyaz pantolon ve
        bir halk sa¤l›¤› kursu aç›laca¤›;  apartman al, sonra istedi¤in gibi  gömle¤imi giyerek, her sabah
        kursta yo¤un ‹ngilizce ö¤retilece¤i  yafla” dedi.                  düzenli flekilde süt çocu¤u servisi
        ve baflar›l› olanlar›n ‹ngiltere’ye                                asistanlar›yla birlikte çal›flmaya
        gönderilece¤i belirtiliyordu. Bir süre  ‹ki ay önce sa¤l›k merkezine genç  bafllad›m. Bir ay böylece çal›flt›ktan
        muayenehanede kald›ktan ve bu    bir hekim atanm›flt›. Zeki bey gideli  sonra, bu ek görevin maafl›n›
        kurs iflini etrafl›ca düflündükten  yaklafl›k bir y›l oldu¤u halde, Sa¤l›k  bekledim. Kimseden bilgi
        sonra sa¤l›k merkezine gittim,   Bakanl›¤› beni baflhekim olarak   alamay›nca Do¤ramac›’y› ziyaret
        Bakanl›¤›n yaz›s›n› dikkatlice   atamam›fl, bu görevi vekaleten    ederek durumumu anlatt›m. Bana
        yeniden okudum ve kursa kat›lmak  yürütmemi uygun görmüfltü.       “Ortada bir yanl›fl anlama söz
        için telgrafla baflvuruda bulundum.  Zaman›nda Zatiflleri Genel     konusu. Bu kurumda kimseye ek
        Birden tüm s›k›nt›lar›mdan       Müdürlü¤ü Niyazi Göv’ün          görev verilmez, sen burada asistan
        kurtulmufltum. Art›k ne Sokutafl   söyledikleri demek hala geçerli idi.  olarak çal›flacaks›n” deyince, tekrar
        köyündeki k›zam›k salg›n›n›n     Bir süre sonra bu genç hekimi    Nusret beyin yan›na gittim, telefonla
        üzüntüsü, ne de topal Mustafa’ya  baflhekim yapabilirler ve onurumla  Prof. Do¤ramac›’yla konufltu ve bir
        yapt›¤›m bencil davran›fl›n utanc›  oynayabilirlerdi. Belki bu endifle de  gün sonra saat 17.00’de buluflmak
        gibi olaylar› yaflamayacak, paran›n  kursa kat›lma karar› vermeden etkili  üzere sözleflti. Ertesi gün tam
        esiri olmaktan kurtulacak ve eski  olmufltu. Muayenehanemi kapatt›m;  zaman›nda Nusret beyle birlikte
        benli¤ime dönecektim. K›sa sürede  masa, sandalye vb. gibi malzemeleri  Do¤ramac›’n›n odas›na gittik.
        kursa kabul edildi¤im bildirildi.  devrettim ve kendi kendime,
        Önce, Doktor Halet beye,         bundan böyle hasta-hekim aras›nda  ‹hsan Do¤ramac›, ‹stanbul T›p
        hastalar›ma ve beni sevenlere veda  para al›flveriflinin oldu¤u bir  Fakültesi’nde s›n›f arkadafl› olan
        ziyaretinde bulundum. Yafll› hekim  düzende çal›flmamaya flerefim    Nusret beyi ve beni çok iyi karfl›lad›.
   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21