Page 67 - Hekimce Bakış Dergisi 85. Sayı
P. 67
Hekimce Bakış 81
Grubun ilk albüm çalışması 1984 yılında “Dead Can 1993 yılında Dead Can Dance yeni albümleri “Into
Dance” ismiyle müzik piyasalarında yer aldı. Perry the Labyrinth (Labirentin İçine Doğru)”yu yayınladı.
albümüm ismiyle ilgili “Ölüleri dans ettiriyoruz, Perry albümün ön çalışmalarını Kuzey İrlanda’da
çünkü ölüye dirilik katmayı; diriye ölümlük bir adada, Gerrard ise Avustralya’da Snow River
vermeyi düşündük grubu oluştururken” diyerek dağlarında hazırladı. İkili bir araya gelerek albümü
yapacakları müziğin ilk sinyallerini vermişti. üç ayda tamamladı. Atalarının primitif müziklerini
Albümün müzikleri müzik piyasası için çok çok araştırmayı derinleştiren Perry ile eski dönem
yeni bir müzik denemesi ve çok özgün bir çalışma vokalleri üzerinde uzun uzun çalışan Gerrard, Dead
idi. Bir multi-enstrümantalist olan, Perry’nin Can Dance’e tam anlamıyla karakterini bu albümle
olağanüstü kompozisyon yeteneği ve Gerrard’ın kazandırmıştı.
teatral vokal yeteneği bu albümün başarısını Bundan sonraki
kaçınılmaz yaptı. İnanılmaz bir etki yarattı albüm, senelerde peş peşe
dünyada büyük bir hayran kitlesini grubun peşine çıkan albümler çok
takıverdi. İlk albümde “A Passage in Time (Zamanda büyük yankılar
bir Geçit)”, “The Fatal Impact (Ölümcül Etki)” ve uyandırmadı. “Toward
“Carnival of Light (Işık Karnavalı)” şarkıları büyük the Within, Spiritchaser”
beğeni kazandı. Bu gün bu müzikler, klasik ve dönemlerinin önemli
vazgeçilemez müzikler kategorisine yerleşmiştir.
albümleri olmuştur.
1986’da çıkardıkları “Spiritchaser (Ruh kovalayan)” Resmi olarak ilan edilmiş
albümleriyle Billboard Top World Music Albums olmasa da, ikilinin
listesinde 1 numaraya ulaşan Dead Can Dance, 1990’larda kendi solo çalışmalarına yönelmesi ve
en büyük sükseyi “Within the Realm of a Dying 1998’de son konserleri sonrası bir daha bir araya
Sun (Ölen Bir Güneşin Krallığında)” adlı üçüncü gelmemeleri nedeniyle bu yılı, grubun dağılma
albümüyle yaptı. 1987’de yayınlanan albüm bir anda tarihi olarak kabul edebiliriz.
bağımsız müzik listelerinin zirvesine tırmandı. Tüm albümleri ülkemizde yayımlanan topluluk
Dead Can Dance’nin ünlü “Cantara” ve “Xavier” özellikle 1992 yılı yapımı Baraka adlı belgesel
şarkıları ilk defa bu albümde yayınlandı. Bu filmde kullanılan “The Host of Seraphim” parçasıyla
albümde ayrıca sadece üç şarkının İngilizce sözleri hafızalara kazınmıştır.
vardı. Albümün müziklerinde ortaçağ ilahileri, halk
türküleri, barok sitiller, Celtic tatlar, elektronik Dead Can Dance dağıldıktan sonra Hem Lisa
örnekler inanılmaz bir şekilde yan yana idi Gerrard hem de Brendan Perry başarılı albümlere
Müzikler Lisa Gerrard’ın sesiyle atalarının dili olan ve müziklere imza attı. Lisa Ennio Morricone gibi
eski Kelt dili, Briton ve Gal dillerinde can buluyor, pek çok ünlü besteci ile ortak çalışmalar yaptı. Son
Brendan Perry ise tarihin derinliklerinden seslenen yıllarda Lisa ayrıca müzikleri ile çok aranan besteci
enstürman ve müziklerle onu tamamlıyordu. haline gelmiştir. Lisanın sesi de pek çok filmde
karşımız çıktı. Gladiator ve Whale Rider filmin
Dead Can Dance 1988 yılında ise dördüncü müzikleri için Altın Küreyi kucakladı. 2010 yılında
albümünü yayınladı. Albümle ilgili en iyi yorum Marcello De Francisci ile “Gazze’nin Gözyaşları”
Perry ve Gerrard’dan geldi. “...dünyanın havadan filminin müziklerini yaptı.
görüntülerine bakarsanız, dev bir organizmaya,
bir makro kozmosa benzer. Yaşam gücünün, suyun 2012 yılında grup hayranlarına bir sürpriz yaptı
yılankavi bir biçimde yayıldığını görürsünüz. Bizim “Anastasis” adlı bir albüm çıkardı. Dead Can
vizyonumuz yumurtanın etrafındaki yılankavi Dance’in 8. stüdyo albümü Anastasis’in grubun
kucaklaşma yani dünyadan ibaret. Yine bu albümde sevenlerince heyecanla karşılandı. Pek çok dönüş
sözünü ettiğimiz temaları işleyerek Avrupa albümünde yaşanan hayal kırıklığı bu albüm için
müziğinin ilk periyodunu yansıtmaya çalıştık.” geçerli değildi ve yine hayranların karşısında
olağan üstü bir albüm duruyordu. Daha sade ve daha
1990 yılında grup erken Rönesans döneminin felsefik bulunan albüm için yapılan 2012 dünya
müziklerini yansıtmaya çalıştığı albümü Aion’u turnesinde grubun yolu ülkemize de düştü, onları
çıkardı. Albümde yer alan İstanbul’da ağırladık.
“Saltarello”, “Mephisto”
ve “The Song of the Sibyl Dead Can Dance, yakın ve Ortaçağın karanlığında
(Sibyl’nin şarkısı)” Dead Can kalmış müziklere günümüzün, geçmişin ritim ve
Dance’in klasikleri arasına enstrümanlarıyla yeniden yaşam verdi. Sizlere bir
girdi. Perry albümdeki sürprizden söz etmeden geçemeyeceğim. Mayıs
bazı şarkılar için Rönesans ayının sonlarında Lisa Gerrard yine İstanbul’da,
döneminde kullanılan müzik belki orada karşılaşırız kim bilir??
aletlerini yeniden yaptırdı. Müziksiz kalmayın

