Page 65 - Hekimce Bakış Dergisi 86. Sayı
P. 65

Hekimce Bakış  77

            Deneyimi ile günü kurtarır; yaşanan                içerdekilerinin yaşam odası yoktur ve bu ne-
            felaketin unutulacağını, aynı acıların yine        denle 69 gün sonra sağ olarak kurtulamazlar.
            yaşanacağını, sorumlularına da bir şey             Dışarıdakinin söylemek istediği: “Bizde yaşam
                                                               odası yok. Biz ancak üç günde sağ çıkarabiliriz.
            olmayacağını bilir. Bilir çünkü kendisi bunun      Üç günü aşarsa ya çıkarmayız ya da çıktıkla-
            için uğraşacak gerekirse topluma bu konuda  rında artık ölmüşlerdir” dir. Kendini dışarda
            bilgi verilmesini engelleyecek, yanlı-yanlış       sananlar sadece duyduğuna inanır, sorgulamaz
            bilgi ile kafa karışıklığına neden olacaktır.      ve onların 69 günde çıkardıklarını 3 günde
                                                               çıkarabilecek olmanın gururunu yaşar.
            Dışarıdaki 1800’lü yıllarda Avrupa’daki maden      Dışarıdaki için önemli olan kendisi ve kendi
            kazalarında kaç kişinin yaşamını yitirdiği-
            ni bilir. içerdeki ise 1800’lerin koşullarında     gibi olanlardır. Sağlıklı olsun, refah içinde
            çalışırken ailesinin geçimi için tekme-tokat       olsun, üstü başı kirlenmesin… içerdeki artık
            dayak yese bile susmak zorunda olduğunu bilir.     sağlık ve refah isteğini bir kenara bırakmış
            Dışarıdaki sorunun kaynağını da bilir. Acısıyla    yaşamaya çalışırken, kömür karası ile sedyeyi
            söyler; taşeronlaşma… sonra birden susar. Ken-     kirletmekten sakınır. Kendi yerini “dışardaki”
            dini dışarda sananlar ise 1800’lerin Avrupa’sın-   olarak belirleyen anlayışın derdi ödül, paye,
            da yaşamını yitirenlerin yakınlarına ne kadar      paradır. Çocuğu akbabaya yem ederek çekti-
            tazminat ödendiğini bir daha ölümler olmaması      ği fotoğrafın getireceği ödüle odaklanmıştır.
            için neler yapıldığını sorgulamaz, kısa süre       Dışardaki insanlığını bir fotoğraf karesine, bir
            sonra da unutur.                                   kutuya, bir binaya hapsetmiş olabilir.
            Dışarıdaki her konuyla ilgilenir, “gereken”,       Çocukken düşüp yaralandığı, canı yandığı
            “gerekli”, “tüm” gibi kelimeleri sever. Felaketle-
            rin ardından gereken önlemlerin alındığından,      zaman bunun tek suçlusu olarak merdiven
            gerekli şeylerin yapıldığından ve tüm sorum-       basamağı, masa kenarı gösterildiği ve bu
            luların araştırılacağından dem vurur.  Önlem-      suçlular tokatlanarak cezalandırıldığı için
            ler gereken, yapılacaklar gerekli, sorumlular
            tümdür ama bunlar neler ve kimlerdir açıkla-       kendinde hata göremez. Onun için suçlu hep
            maz. içerdekiler önlem alınmadığı için yok yere  onun dışındaki herhangi bir şeydir.
            ölürken, dışarıdakiler “geniş çaplı araştırma”
            yapılacağını bildirerek halkı sükûnete davet       Bu nedenle dışarıdaki suçu kendi ve yandaşları
            edip, yaşananları kadere bağlar, ölüme “gü-        dışındaki her şeyde aramaya alışkındır. Onun
            zel”leme yapar. Dışarıdaki arama-kurtarma          dışında olmak zaten başlı başına suçtur. Suç-
            çalışmalarının başarılı bir şekilde yürütüldü-     luyu belirleyen ona göre olan durumudur ve
            ğünü anlatırken, üzgün bir ifade ile (duruma       her şey suçlu olabilir. Suçlu trafodur, kablodur,
            bağlı olarak gözyaşları da katılabilir), içerdeki   kedidir, köpektir, yağmurdur. içerdeki ise hep
            önceden alınmayan önlemler nedeniyle ölmüş         suçludur.
            ya da yaşam savaşı veriyordur. Kendini dışarda
            sananlar neden hep “başarılı arama kurtarma”       insanlık, dışarıdayken içerdekileri
            çalışmalarının bize düştüğünü merak etmez.         anlayıp onlar için elinden gelenin en iyisini
            Dışarıdaki yararcıdır ve her şeyden her şekilde    yapmayı, kendileri ya da yandaşlarının ödül,
            yararlanmaya çalışır. Trafodan aydınlatma için     paye, paraya ulaşmaları için kullanmamayı
            de karartma için yararlanabilir. içerdeki için
            ise trafo sadece elektriğe ulaşmayı sağlayan bir   gerektirir ki bu da onları içerdeki yapar.
            araçtır.                                            Avrupa’nın 1800’lerdeki dışarıdakileri ile

            Dışarıdaki maden felaketlerinde hayat kurta-       Türkiye’nin 2000’lerindeki dışarıdakiler aynı
            ran yaşam odalarının gereksiz olduğunu söy-        anlayışa sahip olabilir. zamana ve mekâna
            lerken içerdeki yaşam odası olmadığı için ha-      bağlı olarak anlayışta değişim de olabilir. Hatta
            yatını yitirir. Başka ülkede içerdekiler yaşam     Amerikan rüyası olarak tanımlanan sınıfsal
            odasından 69 gün sonra sağ olarak çıkarılırken     sıçrayış gibi anlayışta da bir sıçrama olabilir.
            bizim dışarıdaki “biz olsaydık 3 günde çıkarır-    Bir bakarsınız içerdeki dışarıda, dışarıdaki
            dık” diyebilir. Bunu söyler çünkü bilir ki kendi   içerde…
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70