Page 59 - Hekimce Bakış Dergisi 90. Sayı
P. 59

Yazar Hasan Özkılıç, daha çok Yaşar Kemal’in           geldi beni almağa. Bizim o zamanki Van
       yazarlığına ve kitaplarındaki sosyolojik               muhabirimiz İlyas Kitapçıydı. Altmış yaşlarında
       bağlantılara değinirken, Selahattin Duman, Yaşar       olgun, güzel düşünceli bir kişiydi. İlyas Bey, bana,
       Kemal’in dünya çapında tanınan bir yazar olduğu,  “Nadir Nadi’ye telefon edelim, bizi anlar, durdursa
       sadece romancı değil gazeteci ve röportaj dehası       durdursa bunu Nadir Bey durdurabilir,” diye bir
       olduğuna ve yazarın içinden taşan insan sevgisi        düşünce attı ortaya. Doktorla Akdamar Adası’na
       üzerinde yoğunlaştı. Arif Keskiner ise, Yaşar          doğru yola çıktık. Van Gölü de büyülü bir suydu.
       Kemal’le 60 yıla yaklaşan dostluğunun öyküsünü         Andan ana rengi değişiyordu. Küçük bir kayıkla
       izleyicilerle paylaştı. Kendisi ’de Çukurovalı olan    adaya çıktık. Kiliseye daha sıra gelmemişti ya,
       Arif Keskiner, Yaşar Kemal’in gençliği ile ilgili      kilisenin yakınındaki küçücük şapeli hemen
       bilgiler verdi. Kemal’in yazarlığı üzerinde Arif ve    hemen yıkmışlardı. Yüzbaşı “Ben gelinceye kadar,
       Abidin Dino’ların etkisine değindi. Yaşar Kemal        bu kiliseye bir kazma bile vurmayacaksınız. Ben
       gibi kalbi insan ve doğa sevgisi dolu bir dev          valiye gidiyorum,” diye buyurdu.  Cumhuriyet’e
       konuşmakla biter mi?  Konu konuyu açtı, birde          telefon açtık. O gün akşama kadar bekledik,
       baktık Van’ın Akdamar adasına kadar uzanmışız          telefon açılmadı. Ertesi gün gene erkenden
                                                              gazeteye telefon açtık. Birkaç saat sonra
       Ertesi gün gezi Yaşar Kemal’in köyü Hemite ye
       yapıldı. Büyük sürpriz ise köyden önce Aslantaş        Nadir Bey karşımızdaydı. Olayı yüzbaşından
       Karatepe ören yeriydi. Gezerken sürekli şöyle          öğrendiğim kadarıyla anlattım. Nadir Bey;
       diyorduk. ’’Adana’ya gelip bunları göreceğimiz         “Üzülmeyin,” dedi. “Avni Bey bu işi halleder. Onu
       hiç aklımıza gelmezdi.’’ Uçakla dönerken fark          iyi tanıyorum, uygar bir kişidir.” Avni Başman
       ettim ki düşüncelerimde Yaşar Kemal’in izinden         o yıl Milli Eğitim Bakanıydı. İki gün sonra İlyas
       Anadolu’nun iki önemli hazinesi; Akdamar               Kitapçı, yüzbaşı Dr. Operatör Cavit Beyle otelime
       Kilisesi ve geç Hitit dönemi Aslantaş Karatepe         geldiler. Sevinç içindeydiler. Avni Başman Valiye
       antik kentinde dolaşıp duruyorum.                      yıkımı durdurmaları için telgraf çekmiş. Akdamar
                                                              Kilisesi’nin kurtuluş günü 25 Haziran 1951
       Yazımın ilk bölümü Van’ın Akdamar adasında             günüdür.’’
       ortaçağdan kalma bir Ermeni kilisesine ait.
       Gelelim bu kilisenin Yaşar Kemal ile ve hatta
       bir hekim meslektaşımızla ilişkisine. Yaşar
       Kemal’in kendi dilinden aktarırsak; ‘’Tuğdan
       vapura bindim. Van’a gidiyordum. Gönderdiğim
       röportajlar gazetede yayımlandı mı, ya da
       yayımlanmadı mı bilemiyorum. Geminin
       güvertesinde bir subay oturuyordu, yakasından
       da yılan vardı. Anladım ki doktor. Doktorun
       yanında da bir tomar Cumhuriyet, belki yirmi
       tane. Gazeteyi açmış okuyordu ki, adımı gördüm.
       Bendeki sevinci tahmin edin bakalım. Hemen
       doktorun yanına koştum, heyecanla, “Gazetenize         Akdamar Adasındaki Surp Haç kilisesi veya Kutsal
       bakabilir miyim yüzbaşım?” diye sordum.                Haç Katedrali, Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan
       Yüzbaşı heyecanıma şaşırdı. İşi anlattım. “Siz         sonra 7. yüzyılda Van yöresine getirildiği rivayet
       Yaşar Kemalsiniz değil mi?,” dedi. “Evet” dedim.       edilen Hakiki Haç’ın bir parçasını barındırmak
       Gönderdiğim tüm röportajlar “Anadolu Notları”          maksadıyla Kral 1. Gagik’in emriyle 915-921
       başlığı altında çıkmıştı.                              yıllarında Mimar Manuel tarafından inşa edilmiş.
                                                              Adanın güney doğusuna kurulmuş olan kilise,
       Yüzbaşı okumuş, kültürlü bir insandı. Yüzbaşı,         mimari açıdan Ortaçağ Ermeni sanatının en
       “Şu talihe bakın,” dedi, “iyi ki sizinle karşılaştık.   parlak eserleri arasında sayılır. Kızıl andezit
       Burada Akdamar Adasında Ermenilerden kalma             taşından inşa edilmiş olan kilisenin dış cephesi,
       bir kilise var. Bir başeser. Bugünlerde bunu           alçak rölyef şeklinde işlenmiş zengin bitki ve
       yıkıyorlar. Yarın sizi oraya götüreceğim. Bu kilise    hayvan motifleriyle ve Kutsal Kitap’tan alınma
       bu toprakların eseri, isterse Ermeniler yapmış         sahnelerle bezenmiştir. Kilise bu özelliğiyle de
       olsun. İnsanlığın malı, kim yaparsa yapsın.            Ermeni mimari tarihi içinde eşsiz bir konuma

       Dr. Operatör Cavit Bey ertesi sabah erkenden           sahiptir.
                                                                                                 Hekimce Bakış  67
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64