Page 58 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 58
iÇiMiZE BAKIŞ
DR. ÖmER LEvENT SOYDİNÇ leventsoydin@yahoo.ca
www.hekimcebakis.org
GURBET DOKTORLARI I
Sabahtan beri odaya girip çıkanların sızlanmalarından geçmişteki poliklinik ziyaretlerinden biliyordu. Dinlermiş
anlamıştı havanın sıcaklığını ya, hastanenin kapısından gibi yapıp kafasını öne arkaya istemsizce sallayarak
çıkar çıkmaz alevin yalımı suratını yalayıp geçince hastalara bakkaldaki ekşi yoğurt kokusunun nereden geldiğini
hak verdi. Bodrum katındaki poliklinik odasının penceresi tahmin etmeye odaklandı. Kadın konuştukça coşuyor,
bile yoktu. Klimanın yapay serinliğinde çalışırken ne sıcağı, coştukça hızlanıyordu. “Pozitif feedback böyle bir şey
ne de kasabanın vahşi ıssızlığını fark ediyordu. Doksan olmalı” diye geçirdi içinden. Soğuk soda şişesini açmak
altı hasta muayene etmişti o gün de. Önceki günün için bakkalın uzattığı açacağı farkında olmaksızın tıpkı
rekorunu kırmaktan gurur duymadığı çok belliydi. Bir bir silaha saldırır gibi hiddetle kaptıktan sonra, bütün
haftadır canından bezdiren bel ağrısı şimdi iyice azmıştı.
Köşedeki bakkala girip soğuk bir şeyler içmek istedi. Tıpkı mermileri kadının yağlı suratına boşaltmak istermiş gibi
meltem başlayınca nazlı nazlı sallanan iri bir tekne dubası tutarak “siz de içer misiniz? “diye sordu. Aniden kibarlaşarak
gibi olduğu yerde kımıl kımıl oynaşan yağlı gövdeyi ucuz pavyon şarkıcısı edasıyla teklifi geri çeviren dubanın
fark edince kaçmak istedi. Fakat artık çok geç kalmıştı. cevabıyla ilgilenmedi. Buz gibi sodayı bir dikişte bitirdi.
Dükkânın eski püskü kapısı ardına kadar açıktı. Duba Parayı kasanın üzerindeki üçüncü sınıf melamin ‘Meramlı
onu fark edince cüssesinden hiç beklenmeyecek ince bir Sucukları’ tabağına bırakarak ardına bakmadan dışarı çıktı.
sesle haykırdı:”Doktor beyiiimmm, hoş geldiiinn sefalar
getirdiinn. Buyur buyur geh geh geh” Hiç bitmeyecek
sandığı fabrika sireni sonunda susmuştu. Kadın ona tavuk
muamelesi yapıyordu resmen. Öyle ki; gıdaklayarak
girmek istedi içeriye. Kendini tutarak buzdolabına yönelip
soda aranırken dubanın meramını anlayıp susması
için dualar etti içinden. Fakat olmadı tabii. Cırtlak duba
işkenceye devam ediyordu. Ameliyatından sonraki iki
ay boyunca akan yarasını hatmi çiçeği tozuyla ovalarsa
iyi gelir miymiş diye sordu. Elinde önceden hazırladığı
bozuklukları tutuyordu genç adam. Hatmi çiçeğini hiç
bilmiyordu, duymamıştı. Nedense hatim indirmek için
babasının zoruyla yaz tatillerinde gönderildiği camiyi
hatırladı. Kadının ağzı iri ve miskin bir balık gibi sürekli
açılıp kapanıyordu. Dubanın anlattıklarıyla ilgilenmemesi
gerektiğini, yanıt verirse başına gelebilecekleri, kadının
58 Hekimce Bakış

