Page 56 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 56

CUmARTESİ NÖBETLERİ vE AİLE SAĞLIĞI mERKEZİ


        ÇALIŞANLARININ DİRENİŞİ ÜZERİNE SESLİ DÜŞÜNCELER


          DR.YAŞAR ÇELİK       Türk Tabipleri Birliği Büyük Kongre Delegesi


        Yetmişli   yıllar  boyunca                                                       Öncelikle şunu belirtmek
        kapitalizmin       dünyada                                                       gerekir  ki   dünyada    ve
        yaşadığı derin kriz büyük                                                        ülkemizde   bütün   bunları
        sermaye gruplarını bu krizi                                                      görmeden ve sürecin temel
        aşmaya dönük yeni arayışlara                                                     dinamiklerini   anlamadan
        itmiştir. Uluslararası sermaye                                                   sağlıklı bir tutum geliştirmek
        ve    onun    güdümündeki                                                        ve sorunlarımızın çözümüne
        küresel güçler kimi zaman                                                        dönük    sonuç    alıcı  bir
        IMF, Dünya Bankası, vb                                                           mücadele        örgütlemek
        organizasyonlar aracılığıyla,                                                    mümkün değildir. Bu nedenle
        kimi    zaman      bunların                                                      tüm     haksız   eleştirilere
        yetersiz  kaldığı  durumlarda                                                    rağmen Türk Tabipleri Birliği
        da     doğrudan      askeri                                                      başta olmak üzere meslek
        müdahalelerle serbest piyasa                                                     odaları ve emekçi sendikaları
        kuralarını tüm dünyaya ve                                                        gerek üyelerine gerekse tüm
        başta sağlık ve eğitim olmak                                                     topluma bütün bu olanları
        üzere tüm sektörlere hakim kılmaya çalışmıştır. İçinde   nedenleri ile birlikte anlatmak için çok uğraştı. Kimi zaman
        yaşadığım son yarım asırda tanık olduğumuz savaşlar,    başarılı oldu kimi zaman başarısız.
        olağanüstü artan göçler, ülkelerin parçalanması, iç savaşlar,
        başarılı ya da başarısız askeri darbeler, kamusal alanın   Şimdi geldiğimiz noktada izlenen bu politikalar neticesinde
        çökertilerek  yağmalanması,  doğanın  şuursuzca talan   sağlık  hizmetleri  piyasanın  insafına  terkedilmiş,   sağlık
        edilmesi, kentlerin yaşam alanları olmaktan çıkarılarak   bir ihtiyaç olmaktan çıkarılarak giderek kışkırtılan ve
        rant merkezlerine dönüştürülmesi, tarihsel ve kültürel   çeşitlendirilen bir tüketim nesnesine dönüştürülmüş,
        geleneklerin alt üst edilmesi, mesleki etik değerlerinin   hekim emeği değersizleştirilerek ucuzlatılmış, tıbbi bilginin
        ayaklar altına alınması, eğitim ve sağlık hizmetlerinin   üretim süreçleri manipülasyona açık hale getirilmiş,
        metalaştırılması, üretmeden sorumsuzca tüketmenin       ihtiyacın kat be kat üstünde ithal teknolojiye ve ilaca para
        ve daha sayfalara sığdırmakta güçlük çekeceğimiz iç     yatırılmış, bütün bunların sonucunda poliklinik sayıları,
        kanatan sorunlarımızın temel dinamiğinin sermayenin     acil başvuruları ve ameliyat oranları ürkütücü şekilde
        bitmek bilmeyen bu açgözlülüğünden kaynaklandığı        artmıştır. Oysa sağlıklı bir toplum, hekime başvurmaya
        tespitini yapmak abartılı bir yaklaşım olmasa gerek. Ve ne   daha az ihtiyaç duyan, ihtiyaç duyduğunda da ulaşılabilir
        yazık ki insana ve içinde yaşadığımız doğaya yapılan bu   ve  nitelikli  bir  hizmeti  hiçbir  kısıtlama  olmadan  alan
        amansız saldırılar, demokrasi, küreselleşme, insan hakları,   bireylerden oluşmalıdır. Bu nedenle harcanan onca paraya
        insanlığın esenliği ve mutluluğu gibi kulağa hoş gelen   rağmen, ülkemizdeki sağlık hizmetlerinin hiçte övünecek
        anlatılar eşliğinde yapılmıştır.                        bir durumda olmadığının altını çizmek gerekir.

        Dünyada bunlar yaşanırken ülkemizin ve hekimlik         İşte böyle bir atmosferde artan talebi karşılamak
        ortamımızın bu süreçten etkilenmemesi düşünülemezdi.    amacıyla 2014 yılında çıkarılan  torba yasa ile Aile
        Dünyada olduğu gibi ülkemizde de bunlara dair çok şey   Sağlığı Merkezi(ASM)  çalışanlarına mesai saatleri dışında
        yazıldı, çizildi bu olumsuz gidişi durdurmak için meslek   nöbet tutma zorunluluğu getirilmiştir. Hazırlanan Nöbet
        odaları  ve  sendikaların  öncülüğünde  çok  mücadeleler   Yönetmeliği ile 8 saati asil, 8 saati yedek olmak üzere
        verildi ve bedeller ödendi.                             ayda toplam 16 saat nöbet görevi ASM çalışanlarına
                                                                tebliğ edilmiştir. Başlarda Hastane acilleri ve 112 Acil
        Toplumumuzun önemli bir kısmı ne olduğunu dahi          Sağlık  Hizmetleri İstasyonlarında  yazılan nöbetlere
        anlamadan izledi bu süreci,  bir kısmı kafasını kuma    kimse gitmeyince Aile Sağlığı Merkezlerinde Cumartesi
        gömerek  izleme  gereği  bile  duymadı,  hatta  artık  sesleri   günleri tutulmak üzere nöbetler yeniden düzenlenmiştir.
        duyulmasa bile alkışlayanlarda oldu. Artık eskisinden çok   Oysa  bu  durum,  esası  koruyucu  hekimlik  olan  birinci
        daha kötü bir dünyada yaşıyoruz ve mutsuzuz. Nasıl bir   basamak sağlık hizmetlerinin ruhuna ve Aile Hekimliği
        geleceğin bizi beklediğini düşünmekten ise kaçınır olduk.  uygulamasına aykırıydı

        56 Hekimce Bakış
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61