Page 48 - Hekimce bakış 94. Sayı
P. 48
Tarlaya gidiyor, hayvanlarımıza bakıyor, yemek yapıyor, sınıftan. Müdür yardımcısının odasına vardığımda Türkçe
çamaşır yıkıyor… Daha ne anlatayım sana. Sen benden öğretmenimiz de oradaydı.
çok istedin bu yarışmaya katılmamı. Ben de yazdım Beni gördüklerinde gülümseyerek “Kalemine sağlık çok
öyküyü. Al işte burada. Senin ailen okumuş insanlar, güzel bir öykü olmuş,” dediler. Yarışmaya benim öykünün
memurlar. Kazanırsa da çok mutlu olurlar, biliyorum. Hem gideceğini ve oldukça umutlu olduklarını belirttiler. Ne
kazanıp kazanmayacağını da bilmiyoruz ki. Kazanmış hissedeceğimi bilmiyordum, ancak bu durumun çok
olsa bile bizim öykümüz kazanacak,” dedi gülerek. İçimde daha acı verebileceğini o anda anlamaya başladım.
hissettiğim o burukluk ve yağmur gibi akan gözyaşlarımı Hemen oradan ayrılmak istedim. Söylenenleri sadece
silerek sımsıkı sarıldım Selma’ya. Elleriyle gözyaşlarımı dinledim ve gidebileceğimi söyledikleri anda ağlayarak
silerken, “Kabul ediyorum” dedim usulca.
koca taşın yanına gittim. Bu durum zannettiğimden çok
Ders zili çalmıştı, öğretmenler zilini duyar duymaz daha zor olacağa benziyordu. Taşın üzerinde oturdum ve
öğretmenden önce sınıfa girebilmek için koşmaya düşünmeye başladım. Selma’yı ve söylediklerini düşündüm.
başladık. Neyse ki sınıfa öğretmenden önce girebilmiştik. Hiç okumadığım, bilmediğim bir öykünün altında benim
Yerlerimize oturur oturmaz Sosyal Bilgiler öğretmenimiz adım yazıyordu. Bu düşünce beni korkutuyordu, öykünün
sınıfa girdi. Oldukça esprili bir kişiliği olan öğretmenimiz birinci gelmemesi için dua etmeye başlamıştım. Ne
neşeli hal ve hareketleriyle kendimizi daha iyi yapmam gerektiğini, nasıl düşüneceğimi bilmiyordum,
hissetmemizi sağladı. Ders aralarında anlattığı küçük oldukça karmaşık duygular içindeydim ve sıkışmış
hikayeler ve fıkralarla sınıfın havasını bir anda değiştiriyor, hissediyordum. Yarışmanın en geç bir hafta içinde ilde
kahkahalar havada uçuşuyordu. Bugün anlattığı fıkra da sonuçlanacağını söylemişti müdür yardımcısı. Geceleri
bana Selma’nın babasını hatırlatması bakımından oldukça rahat uyuyamıyordum, kabuslar görmeye başlamıştım.
manidardı; Bu durumu Selma’ya anlattığımda bana gülümseyerek
“2006 Dünya Feministler Kongresi’nde kadınların eşitlik fazla abarttığımı söyledi ve devam etti. “Eğer olursa bizim
konusunda ısrarcı olmaları karara bağlanmış. Ülkelerine hikayemizin kazanması beni çok mutlu edecek,” dedi.
geri dönen kadınlar 2007’deki kongrede gelişmeler Beni gördüklerinde gülümseyerek “Kalemine sağlık çok
tartışılmış. Amerikan delegesi hanımefendi kürsüye güzel bir öykü olmuş,” dediler. Yarışmaya benim öykünün
gelmiş –geçen yılın kararını aynen uyguladım, eve gider gideceğini ve oldukça umutlu olduklarını belirttiler. Ne
gitmez kocama ‘bundan sonra temiz çamaşır istersen hissedeceğimi bilmiyordum, ancak bu durumun çok daha
çamaşırını kendin yıka, işte makine orada’ dedim. İlk gün acı verebileceğini o anda anlamaya başladım. Hemen
bir şey görmedim, ikinci gün bir şey görmedim, üçüncü oradan ayrılmak istedim. Söylenenleri sadece dinledim
gün bir baktım kocam makinanın başında yalnız kendi ve gidebileceğimi söyledikleri anda ağlayarak koca taşın
çamaşırlarını değil, benimkileri de yıkıyor. Almanya yanına gittim.
delegesi söz almış ardından, ‘bundan sonra temiz tabakta
yemek istiyorsan kendi bulaşıklarını kendin yıka, dedim. Bu durum zannettiğimden çok daha zor olacağa
İlk gün bir şey görmedim, ikinci gün bir şey görmedim, benziyordu. Taşın üzerinde oturdum ve düşünmeye
üçüncü gün bir baktım yalnız kendi bulaşıklarını değil, başladım. Selma’yı ve söylediklerini düşündüm. Hiç
benimkileri de yıkıyor. Üçüncü konuşmacı bizden Fadime, okumadığım, bilmediğim bir öykünün altında benim
‘Türkiye’ye döner dönmez kararımız gereğince kocam adım yazıyordu. Bu düşünce beni korkutuyordu, öykünün
Temel’le konuştum. Ona dedim ki ‘bundan böyle yemek birinci gelmemesi için dua etmeye başlamıştım. Ne
yemek istiyorsan kendin pişirmen gerekecek, işte mutfak yapmam gerektiğini, nasıl düşüneceğimi bilmiyordum,
orada. İlk gün bir şey görmedim, ikinci gün bir şey oldukça karmaşık duygular içindeydim ve sıkışmış
görmedim, üçüncü gün sol gözüm biraz açılır gibi oldu, hissediyordum. Yarışmanın en geç bir hafta içinde ilde
hafiften görmeye başladım.” sonuçlanacağını söylemişti müdür yardımcısı. Geceleri
rahat uyuyamıyordum, kabuslar görmeye başlamıştım.
Sınıfta oluşan gülüşmelerin ardından Selma’ya baktım, o
da gülüyordu. Onun gülmesi beni biraz daha rahatlatmıştı. Bu durumu Selma’ya anlattığımda bana gülümseyerek
Dersin sonunda Selma, hikayeyi Türkçe öğretmenimize fazla abarttığımı söyledi ve devam etti. “Eğer olursa bizim
teslim etmem için acele etmemi söyledi. Yarışmanın hikayemizin kazanması beni çok mutlu edecek,” dedi.
kuralları gereği el yazısı ile yazdığı yazıyı bilgisayar Bir haftanın sonunda, beklendiği gibi bizim hikayemiz
dersinde Word’e geçirmişti. Sarılarak götürdüğüm metni ilde birinci gelmişti. Sabah sıra olduğumuzda sınıflara
öğretmenler odasında Türkçe öğretmenimize teslim dağılmadan önce müdür yardımcısı bu haberi bütün
ettim. Hemen müdür yardımcısının odasına götürdü beni. öğrencilere duyurmak için konuşmaya başladı. Yanımda
“Hocam bakın yarışmaya bir adayımız daha var” dedi. duran Selma, sırt çantasının kollarını tutmuş, müdür
Müdür yardımcısı da “Aferin kızım” diyerek devam etti. yardımcısına bakıyordu. Yaptığı kısa açıklamanın ardından
“Hocam siz okuyun isterseniz, uygun görürseniz yarışmaya müdür yardımcısı “Birinci gelen hikaye okulumuzu temsil
göndermek için iki öykü arasında karar verelim,” dedi. Ertesi eden 8C sınıfı öğrencisi Ayşegül Özgül arkadaşınızdır,”
gün matematik dersimizde nöbetçi öğrenci sınıfa geldi ve dedi. Müdür yardımcısı adımı söyler söylemez herkes
beni müdür yardımcısının çağırdığını söyledi. Matematik alkışlamaya başladı, gözlerimdeki şaşkınlıkla Selma’ya
öğretmenimiz gidebileceğimi söylemesi üzerine çıktım baktım, oldukça mutlu görünüyordu.
1 Nurullah Baykal’ın “Fıkra Etkisi” adlı çalışmasından alınmıştır
48 Hekimce Bakış
(https://www.academia.edu/1136935/F%C4%B1kra_Etkisi, Erişim tarihi: 12.02.2017).