Page 17 - Hekimce Bakış Dergisi 96. Sayı
P. 17

*
 DR. AYşEgÜL AYDıN  ,  DR. NEşE YÜREKLi *
























        Gelişmiş ülkelerde yatak başına düşen kapalı alan yaklaşık 150-200 m² iken şehir hastanelerinde bu sayı 287m²’dir, son
        yıllarda modern hastaneler için tercih edilen kapalı alan miktarından yaklaşık yüzde 40 daha fazladır. Sırf bu durum bile
        başta enerji tüketimi olmak üzere, temizlik ve bakım/onarım giderleri gibi harcamaların artmasına da yol açacaktır. Ay-
        rıca şehir hastanlerinde yatak başı maliyeti 924.776 TL’dir. 150 yataklı özel bir hastanenin yatak başı maliyetinin 269.991
        TL olduğu düşünülürse aradaki maliyet farkı korkunçtur.

        Kamu özel ortaklığı ile yapılan sözleşmeler gizlilik gerekçesi ile kamu ile paylaşılmamaktadır. Yapılan sözleşmeler 30 yıl
        gibi uzun bir süreyi kapsamakta olup anlaşmanın yapıldığı hükümet ve siyasi otoritenin bile bu süre boyunca yönetim-
        de kalması mümkün görünmemektedir.

        Poliklinik, ameliyathane ve yatak sayılarına bakıldığında hepsinin uygun sağlık hizmeti verebilecek kapasitede çalışabil-
        mesi için yeterli sayıda doktor, hemşire, teknisyen, hasta bakıcı, tıbbi sekreter ve veri giriş elemanı gibi sağlık personeli
        bulunmamaktadır. Ayrıca sağlık hizmeti vermesi için gereken personel harcamaları da azaltılarak kamu özel iş birliğine
        aktarılmaktadır. Dolayısıyla yeterli personel istihdamı zora düşmektedir.

        Koruyucu sağlık hizmetlerine yeterli kaynak aktarılması yerine şehir hastanelerine ayrılan şişirilmiş bütçe nedeniyle halk
        sağlığının korunması ve geliştirilmesi zorlaşmakta, hastaneciliğe yönlendirilmektedir.

        Ayrıca ileride hastalardan alınacak katkı-katılım payları artışı ve giderek daha fazla sağlık hizmetinin temel teminat pake-
        tinin dışına alınması, daha çok sağlık hizmetinin tümden paralı hale gelmesi söz konusu olabilir. Bunun sonunda “Şehir
        hastanesi fark ücreti” de gündeme gelebilir.

        Bütün bu sorunlar ortaya konulduktan sonra nasıl bir hastane yapılmalı diyecek olursak;

        - Mevcut hastaneler korunarak, hastanelerin iş yükünü azaltacak biçimde bilimsel, doğru planlamayla inşaa edilmiş,
        kent dokusuna saygılı, 200-600 yatak arasında, doğru finansman yöntemiyle işletilen ve kamu zararı oluşturmayan
        hastaneleri kurma anlayışı benimsenmelidir.

        Kamu-özel sektör iş birliği ile şehir hastanelerinin yapılması gerek sağlık hizmeti sunumu gerekse yapım maliyetleri
        açısından  çok yüksek  maliyetlidir. Şehir hastanelerinin  kendi  döner sermayeleriyle yıllık  kira ödemelerini  ve  yüksek
        düzeydeki harcamalarını yapamayacakları açıktır. Bu durumda Hazine garantisi devreye girecek ve bu yüksek maliyetli
        hastanelerin kiraları yurttaşların ceplerinden ödenmek zorunda kalınacaktır. Türk Tabipleri Birliği Şehir Hastaneleri İzle-
 * Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Araştırma görevlisi
        me Grubu ile her zaman ve zeminde halkımızı bu konuda uyanık tutmaya devam edeceğiz.


                                                                                                    Hekimce Bakış  17
   12   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22