Hatay Tabip Odası Arazisinin Riskli Alan İlan Edilmesine Karşı TTB’nin Açtığı Davada Yürütmeyi Durdurma Talebi Reddedildi

Cumhurbaşkanlığı tarafından alınıp 5 Nisan 2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren karar doğrultusunda Hatay’ın Antakya ilçesinde Hatay Tabip Odası mülküne ait arazinin de içinde olduğu 307 hektarlık alan riskli ilan edilmişti. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Hatay Tabip Odası adına kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açmıştı.

Davayı görüşen Danıştay 6. Dairesi, yürütmenin durdurulması talebini gerekçesiz olarak reddetti. Hatay Tabip Odası’nın faaliyetlerine hızla başlamasını engelleyen karar, bire karşı dört oyla alındı.

Kararda yer alan karşı oy gerekçesinde; Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alınan mülkiyet hakkının sadece kamu yararı durumunda kanunla sınırlandırılabileceği, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’da da mülkiyet hakkına sınırlama yetkisinin sıkı kurallara bağlandığı anımsatıldı. Dava konusu alanda 4.365’i yıkılmış veya ağır hasarlı/yıkılacak olmak üzere toplam 9.644 yapı bulunduğu, yapıların çoğunun ise hasarsız belirtilen karşı oy gerekçesinde; “riskli alan” ilanındaki kriterlerin somut şekilde ortaya konulması gerektiği ifade edildi.

TTB Hukuk Bürosu tarafından yapılan değerlendirmede ise şu ifadelere yer verildi:

“Riskli alan ilanı kararı; usul olarak deprem sonrasında değil, deprem öncesinde uygulanması gereken bir mevzuatın parçasıdır. Deprem sonrasında bu mevzuatın uygulanması, temel hakların ve bu bağlamda usulü hakların da güvence altında olmadığını göstermektedir.

Ayrıca Hatay ili ve ilçelerinde moloz döküm alanlarının belirlenmesi, molozların ayrıştırılması konusu ciddi ve ivedi şekilde çözülmesi gereken sorunken; idare tarafından bu konuda belirli, planlı ve mevzuata uygun bir süreç işletilmemiş ama deprem sonrasında, sınır tespiti somut şekilde ortaya konulmadan riskli alan ilan kararı alınmıştır.

Depremin sebepleriyle ve sonuçlarıyla mücadele etmek, eylem planları ve stratejik planlar oluşturmak önemliyken bu noktada yapılan işlem ve eylem ile korunan yarar arasında denge olması da bir zorunluluktur. Bu sebeple dava konusu işlemle korunan bir kamu yararından söz edilemeyecektir.

Depremin sonuçlarıyla da sebepleriyle de toplum sağlığını ve iyiliğini gözeterek mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

 

Alıntı: ttb.org.tr

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler