TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre; pratisyen hekimlere 2 bin 500, uzman hekimlere, diş hekimleri dahil olmak üzere 5 bin lira zam uygulanacak. Kararın diğer sağlık emekçilerini kapsamaması tepkiyle karşılandı. Pandemi döneminde yöneticiler tarafından alkışlatılan, canını riske atarak çalışan sağlık emekçileri, “Alkışlar balkonda, haklarımız askıda kaldı” dedi.
Tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi etkisi altına alan kovid-19 pandemisi ile mücadele devam ederken sürecin en ön cephesinde çalışan sağlık emekçileri yine hüsrana uğradı. Canlarını riske atarak halka sağlık hizmeti sunan ve zor koşullarda çalışan sağlık emekçileri, pandeminin ilk zamanlarında hükümet temsilcileri tarafından alkışlara boğulurken gelinen noktada hekimler dışındaki sağlık emekçileri yok sayıldı. Hekimlerin maaş artışlarına ilişkin düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edildi. Bu kapsamda, pratisyen hekimlere 2 bin 500, uzman hekimlere, diş hekimleri dahil olmak üzere 5 bin lira zam uygulanacak. Söz konusu kararın diğer sağlık emekçilerini kapsamaması tepkilere neden olurken İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, Türk Hemşireler Derneği (THD) İzmir Şube Başkanı Ebru Melek Benligül ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube eş Başkanı Erkan Batmaz konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Çamlı, Benligül ve Batmaz sağlık emekçileri arasında yapılan ayrımcılığa ve adaletsizliğe dikkat çekti.
‘İŞ BARIŞINI BOZUYOR’
Sağlığın bir ekip işi olduğunu vurgulayan İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, TBMM’de kabul edilen kararın sağlık emekçileri arasındaki iş barışını bozduğunu söyledi. Dr. Çamlı, “Her alandaki sağlık emekçisinin farklı becerileri var. Sağlık emekçileri bu farklı becerileri bir bütün halinde sağlık hizmeti olarak sunarak, sağlıkta bütüncül bir yapının oluşması için emek veriyorlar. Böyle bir ekip çalışması var iken, emeğin karşılanmasında ve ödemelerde bu tür ayrımcılıklar yapılması en başında ciddi bir adaletsizliği beraberinde getiriyor. Bu adaletsizlik aynı zamanda sağlık hizmetinin üretilmesinde iş barışını da bozuyor. Ne amaçla böyle bir ayrımcılık yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sağlık emekçileri uzun süredir, giderek gerileyen özlük hakları, artan olumsuz çalışma koşulları, kötüleşen ekonomik durumları için mücadele veriyorlar. Dolayısıyla açıklanan ‘maaş artışı müjdesi’ bu yönleriyle sıkıntılı” diye konuştu.
‘HEKİM İÇİNDE VE DIŞINDA AYRIM’
Hekimler içinde ve hekim dışı ayrım yapılmadan sağlık emekçilerinin ücretlerinin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılması gerektiğini belirten Dr. Çamlı, “Hekim dışı sağlık emekçilerinin yanı sıra bizzat hekimlerin içinde de ayrımcılıklar var. Örneğin; SSK’dan, Bağ-Kur’dan ya da üniversiteden emekli olan hekimler bundan faydalanamayacak gibi görünüyor, keza üniversite çalışan hekimler ve asistanlar da aynı şekilde. Hem hekim dışı sağlık emekçilerine yönelik bir ayrımcılık var hem de hekimlerin içinde de bu maaş artışından yararlanamayacak kesimler var. Birçok belirsizliği içeriyor. Gerçekten bir artış olup olmayacağı noktasında da bir kaygı var. Böyle bir adaletsizliğin en kısa zamanda gerekli düzenlemeler yapılarak giderilmesini ve pandemide özveriyle mücadele eden tüm sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığının verilmesini talep ediyoruz” dedi.
‘YOK SAYILIYORUZ’
Hemşire maaşlarının yoksulluk sınırı altında kaldığına dile getiren THD İzmir Şube Başkanı Ebru Melek Benligül ise, hemşirelerin ve diğer sağlık çalışanlarının söz konusu zam kararında kapsam dışı bırakılmasına tepki gösterdi. Benligül, “Açlık sınırının biraz üstünde bir maaşla çok riskli ortamlarda; kendi sağlığımızdan, ailemizden, sosyal hayatımızdan ödün vererek hizmet vermeye çalışıyoruz. Dolayısıyla yıllardır dile getirdiğimiz ek ödeme ve performans ödemelerindeki adaletsizliğin giderilmesi, ödemelerin tek kalemde ve emekliliğe yansıyacak şekilde düzenlenmesi ve bize yıllar önce söz verilen 3600 ek göstergenin uygulanması noktasında beklentilerimiz devam ederken böylesi bir iyileştirmede kapsam dışında tutulduk. Bu iyileştirmenin gerekçesinde kovid-19 pandemisiyle bağlantılı iş yükü ve riskli koşullara maruz kalmak gerekçe olarak gösteriliyor. Biz tüm sağlık emekçileri olarak, iki yıldır devam eden bu pandemi sürecinde sağlık sisteminin büyük bir yükünü sırtlandık. Söz konusu olan şey; kovid-19 pandemisinin iş yükü ve riski iken hemşirelerin ve diğer sağlık emekçilerinin bu düzenlemenin dışında bırakılması bizleri çok üzdü. Biz hemşireler olarak yok sayılıyoruz. İş, pandemiyle mücadeleye geldiğinde biz cephenin en önüne sürülen ancak haklarını verilmesi noktasında ayrıştırılan, unutulan, ötelenen bir grup olarak çok mutsuzuz” ifadelerini kullandı.
‘ÇOK İNCİNDİK’
“Kararın Anayasa’nın eşitlik ilkesine, çalışanların korunması ödevine ve hukuk devletine aykırı olduğunu düşünüyoruz” sözleriyle açıklamalarını sürdüren Benligül, “Sağlık çalışanları arasında ayrımcı bir uygulama olarak gerçekleştirilen bu iyileştirmede; emeğinin karşılığını bekleyen, yıllardır halka sağlık hizmeti sunmaya çalışan, hele ki geldiğimiz noktada her geçen gün ağırlaşan çalışma koşulları ve ekonomik güçlüklerle mücadele etmeye çalışan meslektaşlarımızın ve diğer sağlık çalışanlarının kapsam dışında tutulması bizleri çok incitti. Bize yapılan bu negatif ayrımcılığın giderilerek bir yasal düzenleme yapılmasını, maaşlarımızın insanca yaşamayı mümkün kılacak düzeye çıkarılmasını talep ediyoruz” dedi.
‘YUMURTA KADAR DEĞERİMİZ YOK’
Tüm sağlık emekçilerine adil bir ek zam uygulanması gerektiğinin altını çizen SES İzmir Şube eş Başkanı Erkan Batmaz, mevcut kararın sağlık emekçileri arasında ayrımcılık yarattığını ifade etti. Batmaz, “Açıklanan karar ile aslında tüm sağlık emekçilerini, özellikle pandemi sürecinde omuz omuza bir makinenin dişlileri gibi birbirine bağlı bu ekibi bölmeye çalışarak bir ayrımcılık yarattılar. Bu adaletsiz bir ek zamdır. Ama biz sesimizi, taleplerimizi haykırmaya devam edeceğiz. Çünkü her geçen gün yükselen enflasyon oranıyla beraber maaşlarımız eridi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı enflasyon verisiyle mutfağımızdaki enflasyon arasında uçurum var. Her şey bir yana, son yaşanan zamlarla bir yumurta, bir Ayçiçek yağı kadar değerimiz olmadığını gördük. Onlara yapılan yüzde 70 oranında zamların yanında bizlere yapılan yüzde 5 zam bizim için yok hükmündedir. Çünkü enflasyon ve vergilere gelen zamlar sonucunda ocak ayında alacağımız zam yok olmuştur. Böyle bir dönemde, sağlık emekçilerinin neredeyse tamamının yok sayılıp sadece hekimlere uygulanan, hatta hekim arkadaşlar için de tam olarak eline ne geçecekleri belli olmayan, bu hukuksuz, adaletsiz ve ayrımcı ek zammı reddediyoruz. Sağlık Bakanlığı’na ve TBMM’deki tüm siyasi partilere çağrımız şudur; tüm sağlık emekçilerine adil bir ek zam uygulanmalıdır” açıklamalarında bulundu.
‘HAKLARIMIZ ASKIDA KALDI’
Batmaz ayrıca, “Bu alınan karar maalesef sağlık emekçilerinin sağlığını bozdu. Pandeminin başında alkışlatıldık, maalesef haklarımız askıda kaldı. Yani, alkışlar balkonda, haklar askıda kaldı. Haklarımız için mücadele etmekten başka çaremizin olmadığını bir kez daha gördük. Çünkü bugün aldığımız maaş yoksulluk sınırının altında kalıyor, açlık sınırına da çok yakın bir seviyedeyiz. Bizleri açlığa, yoksulluğa mahrum bırakanlara karşı haklarımızı almak için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Alıntı: https://www.izgazete.net/genel/zam-karari-tum-saglik-emekcilerini-kapsamadi-alkislar-balkonda-h74861.html