Asker hastaneleri ve askerin sağlığı

İskenderun’da iki askerin hayatını kaybettiğini Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) açıklamasından öğrendik. Buna göre İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığında temel askerlik eğitiminde bulunan yedi askerimiz yüksek ateş şikâyeti ile başvurmuş, tedavilerine Birinci Basamak Muayene Merkezinde başlanmış, müteakiben hastaneye sevk edilmiş. Ancak hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuşlar. İlk otopsi raporunda ölüm nedenleri aşırı sıvı kaybına bağlı kandaki sodyum düzeyinin sebep olduğu çoklu organ yetmezliği imiş. Açıklama diğer beş askerin sağlık durumunun iyi olduğu ve konu ile ilgili idari tahkikat başlatıldığı bilgisi ile devam ediyor.

Açıklama yeterince aydınlatıcı değil. Olay tüm Türkiye’de derin üzüntü yaratırken bir yandan da sayısız soruyu gündeme getirdi. Temel eğitimlerini aldıkları bir yerde askerlerin başına ne geldi, nasıl bu kadar sıcağa, güneşe maruz kaldılar, yeterli sıvı alamadılar, yüksek ateş nasıl yorumlandı, gerekli tıbbi müdahale deneyimli ekiplerce yapılabildi mi? Daha 20 gün önce Kuzey Irak’ta 12 asker bir mağarada metan gazından zehirlenerek hayatını kaybetmişti.

ASKERİ SAĞLIK SİSTEMİ BOZULDU
Mevzu ister istemez askeri sağlık sisteminin başına gelenleri hatırlamamızı ve içinde bulunduğumuz durumu anlamamızı gerektiriyor. Bu köşede tam dört yıl önce detaylı verilerle GATA’dan başlayarak kışladaki revire, eğitiminden uygulamasına kadar Türkiye’de yerleşik askeri sağlık sisteminin nasıl bozulduğunu yazmıştım. Türkiye’nin dört bir yanında kurulu 34 asker hastanesi ve iki GATA Hastanesi 15 Temmuz darbe girişiminin hemen sonrasında bir OHAL KHK’si ile Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne devredildi. Bir toz duman içerisinde, sebeplerini ve sonuçlarını tartışmaya bile fırsat olmadan, konunun uzmanlarının görüşlerini almadan atılan bir adımdı. Askeri hekimlik neredeyse ortadan kalktı. Oysa cerrahi hizmetlerden ruh sağlığı hizmetlerine kadar askeri sağlık hizmetlerinin özellikli yanları var.

Sonrasında devredilen asker hastaneleri ya kapatıldı, ya semt polikliniklerine dönüştü ya da kapasiteleri çok azaltıldı. Tüm uyarılara rağmen dokuz yıldır bu konuda somut düzeltici adım atılmadı. Kışlalarda birinci basamak sağlık hizmetleri de sivil hekimler görevlendirilerek yapılır oldu. Yeni mezun genç hekimler askerlikle ilgili hiçbir fikirleri yokken, kimi zaman yurt dışında da olabilen operasyonlara katılmak durumunda kaldılar. Görevlendirilen diğer sağlık çalışanları da benzer durumda. Askeri sağlık kurullarının da özellikli yanları var, bunların da sivil hastanelerde yapılması ile ilgili sıkıntılar yaşanıyor.

İSKENDERUN ÖRNEĞİ
MSB açıklaması askerlerin yaşadığı sağlık sorununun sıcak çarpması (heat stroke) olduğunu düşündürüyor. Sıcak çarpması vücudun ısı denge sisteminin bozulması sonucu yüksek ateş, terleyememe, kuru ve kırmızı deri, şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma, hızlı ve yüzeysel nabız, nefes darlığı, kas kasılmaları, bilinç bulanıklığı ile giden ölümcül bir durum. Askeri eğitimlerde ve operasyonlarda, dikkatli olunmaz ve gerekli özen gösterilmezse ortaya çıkabildiği literatürde yaygın olarak bildiriliyor. Sıcak ile ilişkili hastalık doğru müdahale edilmezse ilerleyebiliyor, vücutta iltihabi cevabı uyaran, oksidatif stres, hücre ölümü ve pıhtılaşma bozukluğu ile giden ölümcül bir tablo oluşuyor. Doğru tanı ve tedavi çok önemli.

Bunlar eskiden GATA’nın tıp fakültesi eğitim müfredatında ve hizmet içi eğitimlerinde vardı. Cumhuriyet’e demeç veren Prof. Dr. Levent Doğancı olayın meydana geldiği İskenderun’daki er eğitim alayının hemen yanında vaktiyle 200 yataklı deniz hastanesi olduğunu, kendisinin de orada çalıştığını, 1990’ların başında benzer bir olayın yaşandığını, erken müdahale ile pek çok askerin hayatını kurtardıklarını aktarıyor. Hatay Tabip Odası Başkanı Dr. Sevdar Yılmaz bu asker hastanesinin kapatıldığını, birinci basamak sağlık merkezi olarak kullanıldığını ifade ediyor. MSB açıklamasında askerlerin tedavisinin başladığı belirtilen “Birinci Basamak Muayene Merkezi” eskiden alanında uzman hekimlerin çalıştığı ve kapatılıp revire dönüştürülen İskenderun Asker Hastanesi olabilir. Askerlerin sevk edildiği hastane de İskenderun Devlet Hastanesi.

CHP’nin Sağlık Bakanlığı’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Dr. Zeliha Aksaz Şahbaz bu konuda geniş katılımlı bir Çalıştay yapıp raporlaştırdıklarını, TSK’nin sağlık hizmeti ihtiyacının ortaya konması, GATA ve diğer hastanelerin yeniden açılmasına ihtiyaç olup olmadığının belirlenmesi amacıyla TBMM’de verdikleri önergelerin AKP ve MHP oylarıyla reddedildiğini belirtiyor. Biliyoruz ve yaşayarak da öğreniyoruz ki asker hastanelerinin yeniden açılması ve askeri sağlık sisteminin bütüncül olarak, pek çok gelişmiş ülkede olduğu gibi kurulması yaşamsal öneme sahip.

Geç olmadan, daha acı olaylar yaşanmadan sağlık sisteminin bütününde ve askeri sağlık sisteminde bilimsel olanı, akılcı olanı yapmak gerekiyor. Aksi durumda önlenebilir gerekçelerle ölmeye devam edeceğiz.

Alıntı: birgun.net

Bayazıt İlhan

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler