Bu mühendislik problemi değil, Sağlık Bakanlığı’nın teşvik hesaplama formülü
Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı iddia edilen yeni aile hekimliği yönetmeliği hekimlerde infial yarattı. Bakanlığın ücretleri hesaplama formülü şaşkınlıkla karşılandı. Hekimler formülün içinden çıkamıyor.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Yönetim Kurulu Üyesi, aile hekimi Dr. Ali Kanatlı, dışarıya sızan ya da nabız yoklamak için sızdırılan Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğinde Değişiklikler Yapılmasına Dair Yönetmeliği, özellikle de içindeki formülü ‘Zihni Sinir Projesi‘ne benzetti.
AKP iktidarının 2003’de yürürlüğe soktuğu Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın birinci basamak ayağı olan Aile Hekimliği Sistemi ile planlanan ve vaat edilen ana hedefler, aradan geçen 11 yıla rağmen hayata geçirilemedi. Hedeflenen, ikinci basamağa (hastane) giden hasta sayısını düşürmek, hastane yığılmalarını azaltmak, birinci basamak hekiminin (aile hekimi) hekimlik itibarına kavuşması, aile hekimi uzmanı yetiştirilmesinin teşvik edilmesi ve yine birinci basamak sağlık hizmetlerine olan güvenin artırılmasıydı.
Bunların hiçbiri gerçekleştirilemedi. Aile hekimleri asıl görevleri olan koruyucu sağlık hizmetlerini, sair işlerinden ötürü önceleyemiyor. Hastanelerden muayene, tetkik vs. için randevu alınamıyor, aylarca bekleniyor. Sağlığı koruyamayan sistem, kamu ve özel hastane sektörüne hastalar ve hastalıklar ‘üretiyor’. Tedavi edici hizmetlerin, sağlığı korumak ve geliştirmekten daha pahalı olması nedeniyle maliyetlerse her geçen gün artıyor.
TTB inceletiyor
Bakanlık elindeki sistemi kendince daha verimli kullanmak için yeni projeler, teşvikler deniyor. Elden ele dolaşan son yönetmelik taslağı da bunlardan biri. Yönetmelik taslağında ödemeler çok karmaşık bir formüllerle hesaplanıyor. Vatandaşın sorumlulukları göz ardı ediliyor, yalnızca hekime yükümlülük veriliyor. Aile hekimlerine hastanelerde zorunlu nöbet uygulaması getiriliyor.
Kanatlı söz konusu yönetmeliğin tartışılması için özellikle bakanlık tarafından sızdırıldığını düşünüyor: “Gelen tepkilere bakıyor. Ya geri adım atıp çekiyor ya da düzenlemeyi yapıyor. Formül o kadar karışık ki mutemetler bile içinden çıkamaz. Biz maaşlarımızı hesaplayamayacağız. Hakkımız olan ücretin yatıp yatmadığını takip edemeyeceğiz. Yönetmeliği TTB olarak inceletiyoruz. Muhasebecilerimiz ve hukukçularımız bakıyor. Yönetmelik yayınlanırsa iptali için mahkemeye vereceğiz. Sağlık Bakanlığı bunu hep yapıyor. Hukuki olmayan yönetmelikler çıkarıyor, biz mahkemeye başvurup iptal ettiriyoruz. Aile hekimleri şimdiye kadar bakanlık aleyhine açtığı yaklaşık beş bin davayı kazandı.”
‘Çok daha büyük sorunlarımız var’
Sağlık sisteminin tıkandığını, bakanlığınsa çözmek için yanlış yöntemler kullandığını belirten Kanatlı, şöyle devam etti: “Mutemetler mevcut hesaplamaları bile yapamıyordu. Bunu nasıl yapacaklar? Yeni formülle daha çok hasta bakmamız için 18 bin lira teşvik (destek) veriyor ama bunu bir sürü koşula bağlıyor. Bizi daha fazla hasta bakmaya teşvik ediyor ama daha az ödeyerek. Bugün 125 hasta baktım. Aile hekimleri en az 50-60 hasta görüyor. Bu sadece poliklinik sayısı. Ayrıca gebe, bebek, çocuk izlemlerimiz var. Aşı reddi sık, evlerine kadar gidip onlarla konuşmak gerekiyor vs. Bıraksınlar bizi asıl işimizi yapalım, koruyucu sağlık hizmetlerini verelim. Yanı başımızda savaş var. Mültecilere yeterince sağlık kontrolü yapılmadan, önlemler alınmadan ülkeye giriyor. Kızamıkta daha kötü salgınlar bekliyoruz. Deprem bölgesinde sorunlar hala çok büyük. Bakanlıksa hizmetleri teşviklere bağlıyor.”
‘Mesleği bırakma noktasına geleceğiz’
Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) Genel Başkanı Dr. Ahmet Kandemir, Sağlık Bakanlığı’nın yine sahada çalışan aile hekimlerinin görüşlerini almadan yönetmeliği hazırladığını söyledi. Kandemir, yönetmelik taslağında yer alan hak ediş hesaplama tablosunun karmaşıklığına dikkat çekti: “Bu tablo bir mühendislik problemi değil, bakanlığın aile hekimliğini yönetme şekli. Zaten yüksek vergi oranları ve ağır enflasyon altında ezilen aile hekimliği çalışanları, mesleklerini bırakma noktasına gelecek. Yönetmelik yürürlüğe girerse, ciddi doktor, ebe ve hemşire eksiklikleri yaşanacak. Halk en kolay ulaşabildiği sağlık hizmetlerinden mahrum kalacak.”
‘Matematik formülleri zorlanıyor’
Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı Dr. Derya Mengücük matematik formüllerinin zorlandığını vurguladı: “Her zamanki gibi koruyucu hekimlik anlayışından yoksun, sayı, çarpan, bölenlerle, katsayı ve kriterlerle Aile Hekimleri ve Aile Hekimliği ebe ve hemşirelerinin emeğini ölçmeye çalışıyor. Sağlık Bakanlığının, sağlık sisteminin başarısını muayene sayıları, randevu sayısı, hastane sayıları gibi rakamlarla değerlendirme yanılgısı burada da devam ediyor. Ki özellikle birinci basamak hasta olanların, hastaların çokluğu değil hastalıklardan korunanların çokluğu ölçüsünde başarılıdır. Bunun için gerekli koşulları ve donanımı sağlamadan bazı kriterleri dayatamaz.”
‘Esnaf gibi puanlamaya tabi tutulmaya hayır!’
Hekim Birliği Sendikası, taslak yönetmelikle hekimlerin, tıbbi bilgisi olmayan kişiler tarafından, bir esnaf gibi puanlamaya tabi tutulmasını eleştirdi. Yönetmeliğin sahadan kopuk olduğunu belirten sendika açıklamasında şöyle devam etti: “Yalnızca hekime yükümlülük getiren düzenlemeleri, aile sağlığı merkezlerinin gider ödeneklerinin yetersiz olduğu bir ortamda bu ödeneklerden yapılacak kesintileri veya vakıf benzeri bir kuruluş üzerinden ödenmesini, hastanelerde aile hekimlerine zorunlu nöbet tutturulmasını, aile hekimliği kuralarını her ilçe için ayrı yaparak hekimlerin tercih haklarını kısıtlayan ve kişi kayırmacılığını teşvik eden düzenlemeleri kabul etmiyoruz. Gerekirse eylemden kaçmayacağız.”
Alıntı: diken.com.tr