Deprem bölgesinde psikolojik durum nasıl?
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. TTB Merkez Konsey üyesi doktor Ali Kanatlı, deprem bölgesinde son zamanlarda ‘dayanamıyorum’, ‘çözemiyorum’, ‘kendimi öldürmek istiyorum’ gibi tedirgin edici beyanları daha fazla duymaya başladıklarını ifade etti.
11 kentte büyük yıkıma yol açan Kahramanmaraş merkezli 7,8 ve 7,5 büyüklüğündeki 6 Şubat depremlerinin üzerinden 1,5 yıl geçti. İlgili bakanlıklar, deprem bölgesindeki yurttaşlara psikolojik destek sağlanacağını açıklamıştı. Edinilen bilgiye göre, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, deprem bölgesinde 4,7 milyon kişiye psikososyal destek sağladı.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konsey üyesi doktor Ali Kanatlı, deprem bölgesinde yaşayan yurttaşların “psikososyal” durumunu ANKA Haber Ajansı’na değerlendirdi. “Deprem bölgesinde şu an en büyük sağlık ihtiyaçlarımızdan biri ‘psikososyal’ destektir” diyen Kanatlı, bölgedeki yurttaşların “yoksul” olduğuna dikkat çekti. Kanatlı, “AFAD’ın vermiş olduğu ‘Esen Kart’ uygulaması geçtiğimiz haftalarda sona erdi. Maddi gelire ulaşamayan halkın büyük bir kısmı darboğaza giriyor. Bu da psikolojik halin kötü olmasındaki önemli etkenlerden biri. İnsanların temel sorunları çözülmedikten sonra psikolojik hallerinin iyi olması beklenemez” dedi.
TEDİRGİN EDİCİ BEYANLAR
Kanatlı açıklamasının devamında, “Borcu olan ve ödeyemeyen insanın duygusuna eğilmekte çoğu zaman psikososyal destek veren uzmanlarımız zorlanıyor. Ve maalesef bununla ilgili çözüm ışığı da yok. Buradan hareketle stresi yükselen insan aile içi şiddete, kendine zarar vermeye ve intihar düşüncelerine evrilebiliyor. Son zamanlarda ‘dayanamıyorum’, ‘çözemiyorum’, ‘kendimi öldürmek istiyorum’ gibi tedirgin edici beyanları daha fazla duymaya başladık” diye konuştu.
Kanatlı, Hatay’da yaşayan yurttaşların yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerek, “Konteyner kentte yaşayan yurttaşlarımızı mevsim şartları çok zorluyor. Konteyner kentteki altyapı, elektrik-su kesintileri, ulaşım problemleri hala çözülmedi. Buradaki yurttaşlarımızın hastaneye ulaşım zorluğu sürüyor. Tüm bu sorunlar yurttaşlarımızı çok yormuş ve tüketmiş durumdadır” ifadesini kullandı. Deprem bölgesindeki çocukların, aile içi şiddetten kaçıp sıcak havada oyun parklarına veya sivil toplum kuruluşların düzenlediği etkinliğe katıldıklarını belirten Kanatlı, “Bu tür etkinliklerde çocuklar ya çok sessiz oluyorlar ya da uyum sağlayamıyorlar” dedi.
PERSONEL YETERSİZ
Kanatlı, psikososyal destek veren personel sayısının yetersiz olduğunu belirterek “Geç dönem deprem etkileri kendini yeni yeni göstermeye başladı. Sahada neredeyse her kişinin psikolojik desteğe ihtiyacı var ancak kamunun personel görevlendirme sayısı yetersizdir. Derhal bu sayının artırılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
UMUTSUZLUK İKLİMİ
“Halkın üzerinde çok büyük bir umutsuzluk mevcut” diyen Kanatlı, “Hatay’daki halkımız elinden geldiğince karabulutları dağıtmaya çalışıyor. Ancak sosyal destek mekanizmalarından en önemlilerden biri olan sivil toplum kuruluşlarının fonları bitiyor ve yavaş yavaş sahadan çekiliyorlar. Barınma, ekonomik durum, ulaşım ve benzeri sorunlar düzelmedikçe halkın psikososyal halinin iyi olması beklenemez” ifadesini kullandı.
Alıntı: cumhuriyet.com.tr