Geçen yıl iki hekimden biri şiddet gördü
Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) anketine göre hekimlerin yüzde 59’u son bir sene içinde hasta veya yakınlarından fiziksel veya sözel şiddet gördü; yüzde 69’u da çalıştığı ortamda şiddete şahit oldu. Hekimlerin yüzde 91’i güvenli bir çalışma ortamı bulunduğunu düşünmüyor.
Bakanlık verileri meslek örgütüyle paylaşmıyor
TBB Eylem Çalışma Grubu, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yaklaşık bir sene önce ‘Beyaz Reform’ olarak açıkladığı değişikliğin ne kadar fayda sağladığını ve 2021’deki benzer anketten sonra nelerin değiştiğini ölçmek için anket yaptı.
Anketin sonuçları TTB’de düzenlenen basın toplantısında açıklandı. TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, hekimlere ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin her geçen gün arttığını söyledi. Beyaz kodun yükselmeye devam ettiğini ancak Sağlık Bakanlığı’nın detaylı veri sunmadığını belirten Fincancı, “Yıllardır böyle. Bununla ilgili dava açtık. İdare Mahkemesi beyaz kod verilerinin tüm içeriğiyle beraber TTB’yle paylaşılması kararını verdi. Ancak bakanlık uygulamamakta ısrarcı. Her üç hekimden birinin beyaz kod vermesi bu rakamların çok daha katlanarak arttığını da gösteriyor” dedi.
İki hekimden biri yurt dışına gitmek istiyor
Her iki hekimden birinin yurt dışına gitmeyi düşündüğünü söyleyen Fincancı, bazı hekimlerinse yaşı ilerlediği için bunu düşünmediğini anlattı ve ekledi: “Önemli bir çoğunluk ne yazık ki yurt dışına gitmeyi ve bu ülkede çalışmamayı ya da hekimliği tümden bırakmayı düşünüyor. Bu çok üzücü. Çalışma koşullarının ağırlığı, bakanlığın özellikle nöbet ertesi izin kullanımına dair genelgesine uyulmaması, idarecilerin baskıcı tutumlarının da çok büyük rolü var. Hekimler yalnızca hasta ve hasta yakınlarından değil, idarecilerden de şiddet görüyor.”
Fincancı’ya göre hekimlerin daha az beyaz koda başvurmasının nedeni, şiddetin azalmasından değil, hukuki yolların sonuçsuz kaldığının görülmesi.
Şiddet gören üç hekimden sadece biri beyaz kod veriyor
Araştırmanın sonuçların TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Alican Bahadır paylaştı. Bahadır, iddia edildiği gibi Beyaz Reform’un hekimlere ve sağlık ortamına derman olamadığını hatta sağlık emekçilerini tüketen önceki sistemin aynen devam ettiğini söyledi.
Ankete katılan 1502 hekimin yaş ortalaması 50. Yüzde 67’si erkek, yüzde 33’ü kadın. Yüzde 41’i pratisyen hekim, yüzde 39’u uzman hekim ve yüzde 6’sı da asistan hekim/yan dal asistanı. Yüzde 28’i aile sağlığı merkezinde, yüzde 14’ü üçüncü basamak kamu hastanesinde, yüzde 12’si özel hastanede çalışıyor. 79’u TTB üyesi.
Araştırmanın verileri şöyle:
*“Ay sonu geldiğinde aylık gelirinizin ne kadarı cebinizde kalıyor?” sorusuna yüzde 44’ü “Aylık ücretimi tamamen harcamama rağmen yetmiyor” yanıtını verdi. 2021’de yapılan ankette de aynı soruyu sorulmuş, katılımcıların yüzde 45’i aynı yanıtı vermişti. Anketi tamamlayanların yüzde 27’si ise aylık ücretinin tam yettiğini ifade etti.
*“Çalışma şartlarınızın yoğunluğu nedeniyle hastalarınızla veya işinizle yeterli ve uygun şekilde ilgilenemediğinizi düşünüyor musunuz?” sorusuna katılımcıların yüzde 64’ü “evet” dedi. 2021’de bu oran yüzde 68’di.
*“Daha önceden hasta veya yakını tarafından sözel veya fiziksel şiddet gördünüz mü?” sorusuna katılımcıların yüzde 87’si “Evet” yanıtını verdi. 2021’de bu oran yüzde 83’tü.
*“Eğer daha önceden sözel veya fiziksel şiddet gördüyseniz, sonrasında Beyaz Kod veya ilgili mercilere şikayet bildiriminde bulundunuz mu?” sorusuna katılımcıların yalnızca yüzde 36’sı “evet” yanıtını verdi. 2021’deki ankette bu oran yüzde 43’tü.
Yüzde 66’sı yurt dışında hekimlik yapmayı düşündü
* Yüzde 66’sı “Hiç yurtdışında hekimlik yapmayı düşündünüz mü?” sorusuna “Evet” yanıtını verdi.
*Yüzde 45’i mevcut koşullarda hekimlik mesleğini severek yapmadığını ifade etti. Yüzde 22’si ise mevcut koşullarda hekimlik mesleğini severek yaptığını söylemek konusunda kararsızdı.
*Yalnızca yüzde 34’ü sağlık hizmeti ürettiği birimde karar alma süreçlerine katılabileceği mekanizmalara sahip olduğunu söyledi.
*Yüzde 88’i iş yükü ve zaman baskısını (örneğin 5 dakikada bir muayene) sağlıkta şiddetin önemli nedenlerden görüyor.
*Yüzde 69’u sağlıkta şiddetin en önemli nedenlerinden biri olarak performansa dayalı ücretlendirmeyi (teşvik sistemi) sorumlu tutuyor.
Şiddetin en önemli sebebi yetersiz cezalar
*Yüzde 93’ü sağlıkta şiddetin en önemli nedenlerinden biri olarak yetersiz cezaları görüyor.
*94’ü acil servislere başvuruların çoğunluğunu acil olmayan hastaların oluşturmasını, sağlıkta şiddeti artıran önemli bir neden olarak görüyor.
*Yüzde 87’si SABİM ve CİMER gibi sistemlerin yapıları itibariyle sağlıkta şiddeti artıran bir etkiye sahip olduğunu söylüyor.
*Yüzde 94’ü politikacıların söylemlerinin sağlıkta şiddeti artırdığını düşünüyor.
*Yüzde 76’sı alınamayan randevular ve sağlanamayan tıbbi cihaz/ilaçların sağlıkta şiddeti artırmadığını düşünmüyor.
*Yüzde 69’u Sağlık Bakanlığı ve TBMM’nin sağlıkta şiddetle ilgili 2022’de yaptığı değişikliklerin sağlıkta şiddeti azaltmadığını belirtiyor.
*Yüzde 74’ü geçtiğimiz sene Sağlık Bakanlığı’nın açıklamaları sonrası hastanelerin bir bölümüne konulan X-Ray’lerin sağlıkta şiddet açısından etkili olduğunu düşünmüyor.
Bakan Koca’ya inanmıyorlar
*Yüzde 62’si Sağlık Bakanlığı’nın Gri Kod uygulamasının sağlıkta şiddete yönelik etkili bir önlem olacağını düşünmüyor.
*Yüzde 57’si TTB’nin sağlıkta şiddetle alakalı yasa teklifinin sağlıkta şiddete yönelik etkili bir önlem olacağını düşünüyor.
*Yüzde 86’sı toplumsal şiddetle mücadele edilmeden sağlıkta şiddetle mücadele edilemeyeceğini savunuyor.
*Yüzde 94’ü sağlık alanında yaşanan şiddetle etkin bir mücadele için hekimlerin/sağlık emekçilerinin ve toplumun birlikte hareket edeceği mekanizmalara ihtiyaç olduğunu düşünüyor.
*Yüzde 72’si ise Beyaz Reform’un açıklanmasından bu yana sağlık alanında yaşanan şiddetin belirgin şekilde azaldığı görüşüne katılmıyor.
Alıntı: diken.com.tr