Kan Parası
“Kan parası kasten ya da dikkatsizce bir kaza sonrasında bir kişinin ölümüne sebebiyet verenlerin ölen kişinin ailesine ödedikleri tazminata halk arasında verilen addır.”
Bir kullanımı daha varmış çok daha vahşi: “Mezbahalarda kesilen hayvanlar için kilo başına alınan kesim ücreti. kan parası hayvandan çıkan et üzerinden hesaplanır.”
2 hafta önce bakanlığa yazdık bizi ne baskılarınla yıldırabilirsin, ne de 3 kuruşunla susturabilirsin. Bu salgın kontrolden çıkıyor dedik. Adı üzerinde birinci basamak, dalganın ilk vurduğu yer biziz, gelecek dalgaları ilk gören biziz. Görüyoruz kimler hastalanıyor, niye hastalanıyor nasıl hastalanıyor. Uzun uzun anlattık ne istediğimizi, uzun uzun yazdık nerede sorunlar olduğunu.
COVİD olan üzerinden para ödemeyi çok mu düşündünüz? Nasıl böyle olabildiniz?
COVİD hastası başına kuruş hesabı yapıp performans ödemesi yapmaktan vazgeçmediniz. Tekrar ediyoruz. İstemeyiz senin 3 kuruşunu. Masa başında hesaplar yapmışsınız aile hekimine 3000, ebe ve hemşirelere 850 lira verecekmişsiniz. Tüm birinci basamağı iki kişinin omzuna yıktınız, ebe, hekim, hemşire omuz omuza bu yükü sırtlanmaya çalışıyoruz, aramıza para hesabı sokup omzumuzu mu kırmaya çalışıyorsunuz?
Daha çok hasta, daha çok para diye bir şeyi hipokrat yemini etmiş, bu memlekete hizmet etmeye yemin etmiş insanlar olarak nasıl düşünebildiniz? Kan parası istemiyoruz biz.
Birinci basamak ticari hastane değil, hasta başı para peşinde olma.
Senin ticari hastanelerinde performans diye daha çok hasta, daha çok işlem, daha çok para üretene 3 kuruşluk havuç modelini; zorla, baskıyla yaptırıyor olabilirsin. Biz buna gelmeyiz. Birinci basamak senin ticari hastanen değil. Birinci basamakta çalışanlar senin esnek üretim modelinin rıza üretim mekanizmaları ile sömüreceğin üretim faktörleri değil. Hastalarımız senin müşterin değil. Birinci basamak bu halkın, bu toplumun sığınacağı güvenli liman. Biz birinci basamak çalışanları hastayı para kaynağı görmüyoruz. Senden yoksulluk sınırı üzerinde maaş istiyoruz. Senden birinci basamağa yatırım istiyoruz. Senden hastalanmayalım diye koruyucu ekipman istiyoruz. Senden hastalarımız COVİD olmasın diye fiziksel mesafe kurallarına uyulmasını sağlamanı istiyoruz.
Senden salgını yönetmeni istiyoruz.
Her şey biter, milyonlar hastalanır, yüz binlerimiz ölürse dönüp geriye baktığımızda, ben salgını bilimle, vicdanla, sağlık çalışanlarıyla, toplumla birlikte yönetsem bunlar olmazdı demenin yükünü taşıma diye bunu istiyoruz.
Salgın parayla değil toplumla birlikte, dayanışmayla yönetilir.
1.Derhal hastane ve aile sağlığı merkezleri arasında bağlantı noktası olacak. Aile hekimlerine düzenli geri bildirim veren ve geri bildirim alan bir salgın hattı kurun. Buradan hastalanan ve izolasyonda olan kişilerin takibini düzenli olarak yapın. COVİD olmuş ya da COVID temaslı hastaların büyük kaygıları ile ne yapacağını bilemeden ortada bir başına kalmalarının önüne geçin.
2.Hastanelerde uygulanan ve başlanan tedavileri bir epikriz olarak e-nabıza işleyin kim, hangi klinik gerekçe ile hangi tedaviyi alıyor aile hekimlerinin bilmesini sağlayın.
3.Eve gönderdiğiniz hastalar için derhal satürasyon takip sistemi kurun.
4.Okul aşılarını, risk grubunun zatürre ve grip aşılarını, ertelenmiş tüm sağlık ihtiyaçlarını aile sağlığı merkezlerine yıktınız. On milyonlarca kişi aile sağlığı merkezlerinin kapısına yığıldı. Derhal her aile sağlığı merkezine 3 birim başına 1 aile sağlığı çalışanı görevlendirin.
5.Salgının yoğun olduğu bir birimde 50 pozitif vakanın olduğu bölgeler için bölgenin aile hekimleri ile birlikte çalışan ayrı kriz merkezleri kurun.
6.Maaşını kestiğiniz tüm aile hekimliği çalışanlarının maaşlarını yasal faizi ile birlikte geri ödeyin.
7.Aile hekimliğine koruyucu malzeme ve temizlik Malzemesi vermeye başlayın.
8.Önümüz kış derhal tüm aile sağlığı merkezlerinin önüne üstü kapalı bekleme alanları kurun.
9.Sonuncusu ve en önemlisi artık şu ceza baskısı ya da 3 kuruş rüşvet ile bizim üzerimizde giyotin sallamayı bırakın gelin birlikte bu salgını yenelim. Tarih sizi yüz binlerce ölümü önleyen, nice salgınları yenen sağlık bakanlarımızın yanına yazsın.
Can Kirişçi