Hindistan’da hastanelerde yer yok, hastalar evde yaşam mücadelesi veriyor
Hindistan’da başkent Delhi ve bir çok kentte hastaneler tamamen dolup taştığı için, insanlar hastalarını evde tedavi etmenin yolunu bulmaya çalışıyor. Fakat oksijen tüpleri ve en çok kullanılan ilaçların fiyatları karaborsada kontrolsüz bir şekilde yükselirken bu da çok zorlaşmış görünüyor.
Anshu Priya Pazar gününün büyük kısmını, durumu giderek kötüleşen kayınpederine oksijen tüpü aramakla geçirdi. Ona Delhi’deki hastanelerde yatak bulamamıştı. Oksijen tüpü satan dükkanlardan netice alamayınca arayışını karaborsada sürdürmek zorunda kaldı.
Sonunda bir oksijen tüpüne karaborsada 50 bin rupi (yaklaşık 5 bin 570 lira) gibi inanılmaz bir para ödemek zorunda kaldı. Bu tüpler normal koşullarda sadece 6 bin rupiye (yaklaşık 670 lira) satılıyor.
Şimdi eşinin annesi de nefes almakta güçlük çekiyor ve Anshu onun için de endişeleniyor. Ancak karaborsadan bir tüp daha almaya gücü yetmeyebileceğini söylüyor.
BBC de çok sayıda oksijen tüpü satıcısını arayıp buldu ve bunların çoğu da normal fiyatın en az 10 misli para istedi.
Anshu yakınlarını evde hayatta tutmaya çalışan binlerce kişiden sadece biri. Delhi, Noida, Lucknow, Allahabad ve Indore dahil bir çok kent ve bölgedeki hastanelerde artık yatak yok ve aileler bu yüzden ağır hastalarını evlerde kurabildikleri düzeneklerle tedavi etmeye çalışıyor.
Tek bir yoğun bakım yatağı kalmayan başkent Delhi özellikle çok kötü durumda. Gücü yetenler hastalarına hemşire tutuyor ve telefonla doktorlara danışarak yakınlarının nefes almaya devam etmesini sağlamaya çalışıyor.
Hindistan’da günlük vaka sayıları 350 bini aştı ve bu dünyada daha önce görülmemiş bir düzey. 352 bin 991 günlük vakanın açıklandığı Pazartesi günü, üstüste rekor sayıların açıklandığı beşinci gündü. Son 24 saat içinde hastalıktan yaşamını yitirenlerin sayısı ise 2 bin 812 olarak açıklandı.
Salgının bu hızlı yükselişi bir çok hastanenin kapasitelerinin yetersiz kalmasına ve hasta yakınlarının evlerde bakım düzeni kurmaya çalışmasına yol açtı. Fakat test yaptırmaktan, röntgen veya tomografi çektirmeye kadar her kontrol büyük mücadeleler gerektiriyor.
Laboratuvarların iş yükü o kadar arttı ki bir testin sonucunu almak üç gün sürebiliyor. Bu da doktorların, tedavi sürecinde hastalığın hangi aşamada olduğunu belirleyebilmesini güçleştiriyor. Doktor hastaya ne tedavi uygulayacağını belirlemek için akciğer tomografisini görmek istiyor ama bunun için randevu alınması bile günler sürüyor. Doktorlar bu gecikmelerin hastalar için çok riskli olduğuna dikkat çekiyor.
Aynı şekilde PCR testleri de günlerce alınamıyor. Bir çok ağır hasta, yoğun bakımda yer olsa bile Covid testlerini bir türlü olamadıkları ve pozitif oldukları tescil edilmediği için hastaneye yatırılamıyor.
Evde nasıl tedavi nasıl olunuyor?
Anuj Tiwari birçok hastaneden geri çevrilen erkek kardeşinin tedavisini yürütmesi için bir hemşire tutmuş.
Bazı hastaneler yatak kalmadığını söylemiş, bazıları da oksijenleri tükendiği için yeni hasta alamadıklarını.
Delhi’de oksijen tüpü bulunamadığı için ölen hastalar var.
Kentteki hastaneler çok zor durumda, gün gün kaç saatlik oksijenleri kaldığı konusunda uyarılar yayınlıyorlar. Hükümet bu uyarılar üzerine harekete geçip tankerle o hastaneye çoğunlukla bir gün daha idare edecek oksijen yolluyor.
Anuj Tiwari hastanelerin durumu böyle olunca kardeşinin bakımı için hemşire tutmanın yanı sıra, nefes almaya devam edebilmesi için büyük paralar ödeyerek, havadan oksijen çekip yoğunlaştıran bir de cihaz almış.
Görüştüğü doktor ayrıca anti-viral bir ilaç olan remdesiviri de temin etmesini tavsiye etmiş. Hindistan’da acil kullanım izni verilen bu ilaç doktorlar tarafından yaygın olarak kullanılıyor. Aslında Ebola hastalığına karşı üretilmiş olan bu ilacın Covid-19 karşısında ne kadar etkili olduğu ise dünya çapında hala tartışılıyor.
Tiwari ilacı hiç bir eczanede bulamayınca karaborsadan aramaya mecbur kalıyor. Kardeşinin durumu ciddiyetini koruyor ve danıştığı doktor remdesivir tedavisi görebileceği bir hastaneye kaldırılması gerekebileceğini söylüyor.
“Yatak yok. Ne yapacağım? O kadar çok para harcadım ki elimde pek bir şey de kalmadı, onu başka bir yere de götüremem ki!” diyor Tiwari.
Oksijen tüpleri ve remdesivir ile tocilizumab gibi ilaçlar normal fiyatının çok üzerinde karaborsada satılıyor
İlaçlar karaborsada: Remdesivir ve tocilizumab
Remdesivir bulunamadığından hastalarını evde hayatta tutmaya çalışanlar bu ilacın peşinde. Hastalarının hastaneye yatması gerekir ve mümkün olursa ilacın hazır olmasını istiyorlar.
BBC’nin görüştüğü karaborsa ilaç satıcılarının çoğu ilacın tedarikinde sıkıntı olduğunu bu yüzden yüksek fiyat istemek zorunda kaldıklarını söylüyor.
Hükümet yedi şirkete Hindistan’da remdesivir üretme izni verdi ve üretimi artırmalarını istedi.
Fakat bu konudaki sözler henüz pratikte bir etki yaratmamış gibi görünüyor.
Salgın hastalıklar uzmanı Dr Lalit Kant üretimi artırma kararında çok geç kalındığını, hükümetin ikinci dalgaya çok daha önceden hazırlanmaya başlaması gerektiğini söylüyor.
“Ama ilaç nasıl oluyorsa karaborsada bulunuyor. Bu da tedarik zincirinde devletin denetleyemediği bir sızıntı olduğunu gösteriyor” diye ekliyor.
Hindistan’da Covid tedavisinde kullanılan bir başka ilaç da tocilizumab ve bunun tedarikinde de sıkıntı var.
Bu ilaç normal olarak romatizma tedavisinde kullanılan bir tür kortizon ama solunum cihazına bağlanması gereken çok ağır hastaların hayatta kalma şansını artırdığını gösteren bazı araştırmalar var.
Doktorlar bu ilacı çok ağır hastalara veriyor ama yine de piyasadan yok olmuş.
İlacı ithal edip ülkede dağıtımını yapan Cipla adlı şirket talebi karşılamakta güçlük çekiyor.
Tocilizumab’ın 400 mg’ı normal olarak 32 bin 480 rupi. Fakat Kamal Kumar babası için bir doza 250 bin rupi ödemiş. Fiyatın “akıllara ziyan” olduğunu ama çaresizlikten ödemek zorunda kaldığını söylüyor.
Ama Hindistan’da bu parayı ödeyebilecek kişilerin sayısı fazla değil.
Kamu sağlığı uzmanı Anant Bhan hükümetin ilaçları çok büyük miktarlarda alıp dağıtımını kendisinin yapması gerektiğini söylüyor.
“İlacın bırakın karaborsa fiyatını, resmi fiyatını bile ödeyebilecek çok az insan var. Bu da planlamanın olmadığını gösteriyor. Hükümet olabilecekleri kestirip planlayamadı. İnsanlar kaderlerine terkedildi” diye ekliyor.
Bir sorun da sahte ilaçlar. Karaborsada sahte remdesivir satılıyor.
BBC, bir karaborsa ilaç satıcısına, sattığı ilacın üreticisinin Hindistan’da bu ilacı üretme ruhsatına sahip şirketler arasında olmadığını, sahte ilaca benzediğini söylediğinde, “Yüzde 100 orijinal” cevabını aldı.
Üstelik ilacın ambalajı üzerindeki yazılar imla hatasıyla doluydu. Fakat satıcı omzunu silkeleyerek, götürüp istediğimiz laboratuvarda tahlil ettirebileceğimizi söyledi. Ambalajda adı geçen şirket internette de hiçbir şekilde bulunamıyor.
Ama insanlar öyle büyük bir çaresizlik içinde ki kuşkulu ürünleri bile almakta tereddüt etmiyorlar.
İnsanlar sosyal medyada oksijen ve ilaç satan kişilerin telefon numaralarını paylaşıp duruyor ama bunların güvenilirliğini kontrol eden yok.
İsmini vermek istemeyen bir IT (bilişim teknolojisi) uzmanı, acilen bir oksijen tüpü ve remdesivir bulmaya çalıştığını, Twitter üzerinden bir numara bularak aradığını anlattı. Bu kişiyle temasa geçtiğinde ön ödeme olarak 10 bin rupi ödemesi istenmiş.
“Parayı yolladığım an, bu kişi benim numaramı engelledi” diyor.
Çaresizlik insanları her şeye inanmaya yatkın hala getiriyor ve bu da karaborsayı besliyor.
Bir çok eyalet hükümeti remdesivir karaborsasını engelleme sözü verdi ve gözaltına alınanlar da oldu ama kara piyasa çok etkilenmiş görünmüyor.
Kardeşini hayatta tutmaya çalışan Anuj Tiwari, içine düştükleri durumda istenen parayı ödemekten başka çareleri olmadığını söylüyor ve ekliyor:
“Görünen o ki hastanede tedavi olmanın imkanı yok ve artık sevdiklerinizi evde de kurtaramıyorsunuz” diyor.
Alıntı: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56888804