Sadece hakkımızı istiyoruz
Bursa Tabip Odası, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Aydın Tabip Odası Başkanı Dr. Esat Ülkü ve diğer tüm sağlık çalışanlarını anmak üzere bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Bursa Tabip Odası (BTO), Bursa Akademik Odalar Birliği’nde (BAOB) pandemi sürecinde COVID-19 nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını andı. Açıklamasına pandemi sürecinde yaşamını yitiren sağlık çalışanı sayısını bildirerek başlayan BTO Başkanı Doç. Dr. Alpaslan Türkkan şunları söyledi: “COVID-19 salgınının başlangıcından bugüne, bize bildirilen 50’si hekim olmak üzere 110 sağlık emekçisini kaybettiğimizi üzüntüyle açıklıyoruz. Son bir haftada kaybettiğimiz meslektaşlarımızın sayısı 7. Bir haftada 7 hekim… Son olarak iki gün önce çok değerli bir hekimimizi, bir tabip odası başkanımızı, Aydın Tabip Odası Başkanı meslektaşımız sevgili Op. Dr. Esat Ülkü gibi yeri kolay kolay doldurulamayacak çok kıymetli bir değerimizi daha kaybettik. Acımız sonsuzdur.”
10 kat fazla hastalanma riski var
COVID-19 salgınını ilk karşılayanların sağlık çalışanları olduğunu vurgulayan Türkkan, birçok ülkede sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 4-5 kat daha fazla COVID-19 ile hastalandığını, Türkiye’de olduğu gibi bazı ülkelerde de 10 kattan fazla hastalanma riski taşıdıklarını söyledi. Bu nedenle COVID-19’un sağlık çalışanları için milenyumun ilk meslek hastalığı tanımlamaları yapıldığını belirten Başkan Türkkan, “Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve birçok Uluslararası örgüt, COVID-19 hastalığının meslek hastalığı olarak kabul edilmesi yönünde açıklama yapmıştır. İtalya, Almanya, Belçika, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Afrika ve Malezya dâhil 130’a yakın ülke tarafından COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı olarak kabul edilmiştir” diye konuştu.
COVID-19 meslek hastalığı olarak tanımlanmalıdır
Dünyada pek çok ülkenin COVID-19’u meslek hastalığı ilan ettiğini sözlerine ekleyen BTO Başkanı Alpaslan Türkkan, Türkiye’de ise halen bu uygulamanın hayata geçirilmediğini söyledi. “6331 sayılı kanunumuzda da tanımlandığı üzere sağlık çalışanlarının COVID-19 hastalığı “mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalıktır” ifadelerini kullanan Başkan Doç. Dr. Türkkan taleplerini şöyle açıkladı: “Yasalarımızda meslek hastalıklarının bildirim ve kaydının birincil yükümlülüğü Sağlık Bakanlığı’ndadır. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı tarafından kayıtlarında olan COVID-19 hastası sağlık çalışanlarının sayıları günbegün açıklanmalı ve bunlar doğrudan meslek hastalığı kabul edilmelidir. COVID-19 pandemisi ile mücadele sırasında vefat eden veya hastalanan sağlık çalışanlarının mağduriyetleri giderilmeli ve zararları karşılanmalıdır.”
“Bizler emeklerimizin karşılığını istiyoruz” diyen Başkan Alpaslan Türkkan şunları söyledi: “Bizler özlük hakkımızın gereği olarak “karşılaştığımız COVID-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini” istiyoruz. COVID-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında, sağlığımızın olmazsa olmaz sosyal belirleyicisi olan “yaşamımızı idame ettirme sosyal güvencesi” istiyoruz. COVID-19 pandemisi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın meslektaşlarımızın, sosyal sürdürülebilirliklerinin devam edebilmesini istiyoruz, dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasının güvencesini istiyoruz.
“Hastalanıyor, ölüyoruz”
Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı’nın COVID-19 hastalığına yakalan sağlık çalışanı sayısının 40 bini geçtiğini açıkladığını hatırlatan Türkkan, bu sayının da sadece semptom gösterenler mi, yoksa PCR ve BT ile tanın konan tüm sağlıkçılar mı olduğunu da bilmediklerini söyledi ve ekledi: “Ancak bildiğimiz bir şey var: hala enfekte oluyor, hastalanıyor, malul kalıyor ve ölüyoruz…”
Türkkan taleplerini sıraladı
“Bizler emeklerimizin karşılığını istiyoruz” diyen Başkan Alpaslan Türkkan şunları söyledi: “Bizler özlük hakkımızın gereği olarak “karşılaştığımız COVID-19 ateşinin bizi yakması halinde bunun belgelenmesini” istiyoruz. COVID-19 pandemisi bizi çalışamayacak derecede yaktığında, bizlerde hasar bıraktığında, sağlığımızın olmazsa olmaz sosyal belirleyicisi olan “yaşamımızı idame ettirme sosyal güvencesi” istiyoruz. COVID-19 pandemisi bizi öldürdüğünde, yaşamımıza mal olduğunda geride bıraktıklarımızın meslektaşlarımızın, sosyal sürdürülebilirliklerinin devam edebilmesini istiyoruz, dünyanın her tarafında verilen bu özlük hakkının ülkemizde de yasalaşmasının güvencesini istiyoruz.
Meslektaşlarımızın yanındayız
Bursa Tabip Odası Doç. Dr. Alpaslan Türkkan sözlerine şöyle son verdi: “Bursa Tabip Odası olarak pandemi süresince kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımız ve onların yakınları ile birlikte COVID-19 hastalığına yakalanarak mağduriyeti olan meslektaşlarımızın yanındayız. COVID-19’un ülkemizde de biz sağlık emekçileri için meslek hastalığı olarak tanınmasının ve bu konuda ivedilikle gerekli kararların alınmasının artık aciliyet arz eden bir zorunluluk olduğunu kamuoyuna saygıyla bildiririz.”