ABD’de yapılan bir araştırma, hayata negatif bakanlara kıyasla iyimserlerin daha uzun yaşadığını ortaya koydu. Araştırmacılar, iyimserlik seviyesini artırmanın uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayı mümkün kılabileceğini, her şeyin yolunda gittiği bir gelecek tahayyül etme veya bilişsel-davranışsal terapi gibi müdahalelerle iyimserlik düzeyinin artırabileceğini söylüyor.
ABD’de yapılan bir araştırma, hayata negatif bakanlara kıyasla iyimserlerin daha uzun yaşadığını ortaya koydu.
Pozitif insanların 85 yaşından fazla yaşama ihtimali daha yüksek. Bu durum, iyimserlerin duygularını daha kolay düzenleyebilmesine ve stresin olumsuz etkilerinden korunabilmesine bağlanıyor.
Araştırmacılar, her şeyin yolunda gittiği bir gelecek hayal etme gibi yöntemlerin kötümserlere iyi geleceğini belirtiyor.
Araştırmada farklı çalışmalar için bir araya getirilmiş 70 bin kadın ile 1500 erkek kullanıldı.
Bu kişilerin genel sağlığının yanı sıra iyimserlik dereceleri incelendi. Egzersiz ve beslenme alışkanlıklarına, sigara ve alkol kullanımlarına bakıldı.
En az iyimser olan gruba kıyasla en fazla iyimser kadın ve erkeklerin ortalama yüzde 11-15 daha uzun ömürlü olduğu ve 85 yaşına dek yaşama ihtimallerinin çok daha yüksek olduğu görüldü.
Hastalığa ve ölüme neden olan risk faktörleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olsak da sağlıklı yaşlanmayı sağlayan ve araştırmacıların “pozitif psikolojik faktörler” olarak adlandırdığı etkenler konusunda fazla şey bilinmiyor.
Boston Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde psikiyatri doçenti olan bu araştırmayı yürüten Lewina Lee, “Bulgularımız, iyimserlik seviyesini artırmanın uzun ömür ve sağlıklı yaşlanmayı mümkün kılabileceğini gösteriyor” diyor.
Lee, “Her şeyin yolunda gittiği bir gelecek tahayyül etme veya bilişsel-davranışsal terapi gibi müdahalelerin iyimserlik seviyesini artırabileceğini” söylüyor.
Ancak iyimser insanların neden daha uzun yaşadığı konusunda tartışmaların devam ettiğini “sağlıklı davranışlar ve depresyon seviyesinde düşüklüğün bu bulguları ancak kısmen açıklayabildiğini” ifade ediyor.
“Diğer araştırmalardan elde edilen ilk veriler, daha iyimser insanların hedeflere ve bunlara ulaşma inancına sahip olduğunu, problem çözmede daha etkin olduklarını, stresli durumlarda duygularını düzenleme konusunda daha iyi olduklarını gösteriyor.”
Bristol Üniversitesi’nde gelişimsel psikoloji bölüm başkanı olan ve “mutluluk bilimi” dersi veren Profesör Bruce Hood ise bu araştırmanın pozitif düşünmenin yararları konusundaki mevcut verileri desteklediğini söylüyor.
Hood, “İyimserlerin stresle daha iyi baş edebilmesi ve bunun negatif olayları kafaya takmamaktan kaynaklanması gibi bir mekanizma işliyor olabilir” diyor.
“Stres bağışıklık sistemini etkiliyor; bu nedenle iyimserler enfeksiyonlarla daha iyi başa çıkıyor olabilir.”
“Bazı araştırmalar stres ile kısa telomerler arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. Telomerler kromozomların bir parçası ve hücresel yaşlanma ve kalp hastalıkları, diyabet ve kanser riskini belirliyor.”
Kaynak: cumhuriyet.com.tr