Kalp yetersizliği yapay zekayla izlenecek

Kalp yetersizliği hastalarındaki kötü gidişin yapay zekayla öngörülebilmesi için PROHEART-AI Projesi hayata geçiriliyor. Kalp yetersizliği en sık görülen kronik hastalıklardan biri. Türkiye’de 2 milyon kalp yetersizliği hastası bulunduğu tahmin ediliyor. Bu rakamın önümüzdeki 10 yıl içinde en azından 2-3 kat artacağı öngörülüyor.

Türk Kardiyoloji Derneği’ne göre, Türkiye’de 35 yaş üzeri erişkin popülasyonunda aşikar kalp yetersizliği sıklığı yaklaşık yüzde 3. Bu rakam, daha genç bir nüfusa sahip olmamıza karşın, batı toplumlarından yüksek. Batı toplumlarına göre neredeyse 10 yıl daha erken kalp yetmezliği gelişiyor. Henüz belirtileri ortaya çıkmamış hasta sıklığımız ise yüzde 4.8. Yani kalp yetmezliği gelişme potansiyeli yüksek önemli bir nüfusumuz var.

65 yaş üzeri hastalarda en sık ve giderek artan hastaneye yatış nedeni. Kalp yetersizliğinin ismi korkutucu olmasa da sağkalım oranları bağırsak, meme ve prostat kanserinden daha kötü. Son yıllardaki tanı olanaklarında ve hasta bakımındaki ilerlemeler ve tedavideki gelişmelere rağmen hastalığın sonu kötü olabiliyor. Durağan seyirli hastalarda bir yıllık ölüm oranı yüzde 7.2, ileri evredekilerde yüzde 13.5; 5 yıllık ölüm oranı ise yaklaşık yüzde 50. Kronik bir hastalık olduğundan, hastaların büyük bir kısmı klinik durumlarının kötüleşmesi nedeniyle hastaneye yatmak zorunda kalıyor.

Beş yıl boyunca takip edilen bir kalp yetersizliği hastasının bu süre zarfında en az bir kez hastaneye yatma oranı yüzde 83, birden fazla yatış ihtimali yüzde 67. Dolasıyla hastalığın hangi hastalarda hızla ilerlediğini ya da ilerleyebileceğini erken saptamak, eldeki tedavi olanaklarının devreye sokulması ve ölümlerin önlenmesine fırsat tanıyacak.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesinin yanı sıra Mühendislik Fakültesinin de dahil olduğu çok disiplinli ‘PROHEART-AI’ projesinde, üzerindeki sensörler aracılığıyla kalbe ait bazı biyolojik verileri anlık izleyebilen ve aynı zamanda bu ölçümleri kaydedebilen giyilebilir teknoloji kullanılacak. Elde edilen biyolojik ve klinik takip verileriyle yapay zeka temelinde algoritma geliştirilecek. Bu algoritma uzmanların da değerlendirme ve karar verme sürecini çok kolaylaştıracak.

Beş kamu tıp fakültesi ve şehir hastanesi projede
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Eğitim, Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (HİPAM) koordinatörlüğündeki projede ayrıca, Eskişehir Osmangazi ve Elazığ Fırat Üniversiteleri Tıp Fakülteleri, Eskişehir ve Kütahya Şehir Hastaneleri de destek verecek. İlaç firması AstraZeneca Türkiye’nin koşulsuz destek verdiği projeyle ilgili detaylar basın toplantısında paylaşıldı.

Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Süleyman Şehirli, Marmara Üniversitesi Hipertansiyon ve Ateroskleroz Araştırma Merkezi (HİPAM) Müdürü Prof. Dr. Ali Serdar Fak, AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu ve AstraZeneca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi Medikal Direktörü Dr. Viraj Rajadhyaksha’nın katıldığı toplantıda, projenin sözleşmesi de imzalandı.

Prof. Dr. Fak projenin çok merkezli ve disiplinli olduğunu belirtti: “Esas sorumuz, kalp yetersizliğindeki gidişatı acaba daha erken, bugünün bilgi ve deneyimleriyle daha erken öğrenebilir miyiz? Bu amaçla bir algoritma geliştirmeye çalışıyoruz. Elde edilen verilen, HİPAM’da depolanıp analiz edilecek. Kalp yetersizliği tanılı ama stabil durumdaki hastalarla çalışmayı yapacağız. Merkez başına 25-30 hastaya bakacağız” dedi.

Hızlı ilerleyebiliyor
Kalbin kasılma veya gevşeme performansının azalması nedeniyle doku ve organlara gerekli ve yeterli kanı gönderememesi kalp yetersizliğine yol açıyor. Hipertansiyon, diyabet, obezite, kalp damar hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetersizliği, kalp kapak hastalığı, kalp ritim bozuklukları, kalp kası hastalığı veya doğumsal kalp hastalığı kalp yetersizliği sebepleri arasında.

Kalp yetersizliğinin birçok kanser türünden daha hızlı ve erken ölüme neden olabildiğini vurgulayan Fak, şöyle devam etti: “Kalp yetersizliğinde yaşam süresini uzatan, hastaları normal hayatta, işinde tutan çok çeşitli tıbbi, cerrahi ve girişimsel yöntemler elimizde. Esas kısıtlılık ilaçların azlığı değil, hastalığın yaygınlığı ve hızlı seyretmesi. Kronik kalp yetersizliğinin seyrinde klinik kötüleşmeler yaşanabilir. Hastalar artan şikayetlerle acile sık başvurur. Acil başvuru ve yatışlar hastalığın seyrini olumsuz etkiler ve risk daha da artar. Bu nedenle takipte olası kötüleşmenin erken fark edilmesi çok önemli. Erken fark edilmesi ve tedavinin zamanında düzenlenmesi hastalığın seyrini iyileştirebilir.”

HİPAM’ın geçtiğimiz yıl M.Ü. Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı ve M.Ü. Mühendislik Fakültesi ile birlikte biyolojik verilerden kalp yetersizliğini tespit edebilen bir yazılım geliştirdiklerini de anlatan Fak, “Bu projemizde ise kronik kalp yetersizliği hastalarında klinik kötüleşmeyi daha erken fark edecek bir yazılım geliştirme amacındayız. Kronik kalp yetersizliği hastalarının takibinde ‘karar destek sistemi’ oluşturmayı hedefliyoruz. Kalp yetersizliği gelişimini engellemek, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak, yaşam süresini uzatıp yaşam kalitesini yükseltmek için üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.

AstraZeneca Orta Doğu, Afrika ve Türkiye Bölgesi’nden Sorumlu Başkan Dr. Pelin Eriştiren İncesu, “Ölümcül seyredebilen kalp yetersizliğinde de erken tanı, kanser kadar önem arz ediyor. Bu bağlamda Marmara Üniversitesi’ne yeni nesil teknolojilerle sağlık uzmanlığını buluşturan bu projede koşulsuz destek sağlayacağız. Projede ortaya çıkacak sonuçlar ise sadece Türkiye’de değil dünyada da bir ilki gerçekleştirme potansiyeline sahip. Kalp yetersizliği alanında Türkiye’yi bölgemizdeki bir ana merkez haline getirmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

 

Alıntı: diken.com.tr

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler