Page 9 - Hekimce Bakış Dergisi 102. Sayı
P. 9
Varlığı unutarak yersiz yurtsuz kendini dayatan bir talebe çıkartma tarzlarından biri olarak
kaldığını serimler. Yurtsuzluğun dönüştürmüştür. rol oynar. Teknik, Varlığın açılım
temelinde Heidegger’in teknik olanaklarından biridir. İnsan için
Modern çağda doğa sadece
düşünme adını verdiği ve Varlığı değer ve önemi tartışılamaz ama
ondan talep edilen, hatta ona
bir varolan olarak tasarlayan Varlığın sadece bir görünümüdür.
dayatılan isteklere uygun olup
metafizik tarzda düşünme vardır. Varlık kendini teknik olarak yine
olmamasıyla görünür hale
Teknik düşünme nesneleştiricidir, insan eliyle gerçekleştirebilir.
gelir. Doğa ile Varlık anlayışı
ele aldığı her şeyi öznenin bir Öyleyse teknik, Varlığın kendisini
da değişir, dönüşür. Varlık
tasarımı haline getirir. insan eliyle açtığı, açığa çıkardığı,
artık gizleme-açılma ilişkisinde
gerçekleştirdiği somut bir
Teknik düşünmenin kökü Grekçe açımlanma yerine, insanın bilmesi
olabilirliğidir. Bir kavram ya da
“tekhne” kelimesidir. Tekhne’nin ve istemesine uygun olarak
tasarlanmış bir nesne haline
el becerisine dayalı etkinlikler biçimlendirilen, bu nedenle de
getirilen doğa parçası ile iş gören
anlamı yanında, zihinsel ve anlamı unutulandır. Yeni anlam
ve böylece her türlü ilişkiselliği
sanatsal etkinlikler için kullanılan ve kullanışı ile teknik düşünmede
ve bağlamsallığı dışarda bırakan
bir anlamı da vardır. Bu haliyle doğa kendine özgü bir
teknik düşünce tarzı, nesnesini
“tekhne, öne-çıkarmaya, poesis’e düzenlenişe sahip olur. İnsan bile
geri kalan her şeyden izole
aittir; o poetik bir şeydir”. Ayrıca doğa enerjilerini sömürmek için
ederek, soyutlayarak, ona
tekhne’nin episteme’yle, bilmeyle belli bir düzenlenişe tabidir. Her
ait olan sabit ve değişmez
bir bağıda söz konusudur. Bu şey endüstriyelleşmiş insanlık için
özü bulmaya çalışır. Bunun
bağlamda bir şeyi anlamak, onda bir kaynak olarak görülür. İnsan
sonucunda hem doğa hem de
yeterli olmak, orada yurdunda da bu düzenlenişten kaçamaz.
insan, birbirlerinden koparılarak
olmak anlamlarına da gelir ki bu İnsan kaynakları kelimesi bile
sabit, mutlak ve evrensel birer
haliyle bilme bir gizini açma olup insanı kullanıma hazır bir araca
tasarım haline getirir.
bir açılma, aydınlığa çıkarma dönüştürmüştür. Yine insan böyle
sağlar. Tekhne, bu halde gizini bir düzenleme yapabildiği için Teknoloji çağının yıkımına karşı
açma olarak öne çıkarmadır ve her şeyi kendi ürünü zannedip varlığı korumak Heidegger’e
hakikatin açıklığında durur. Oysa dünyanın efendisi konumuna göre yeryüzünün kutsamasına
modern çağda teknik düşünme kendini yükseltir. Bu bir yanılgıdır, açık olmakla mümkündür.
anlam değiştirmiştir. Heidegger Varlığın, doğanın unutuluşudur. Doğayı sadece kullanım nesnesi
modern toplumda teknik ve Heidegger yirminci yüzyılda karşı olarak görmek ile Varlığın
teknoloji kullanımı konusunda karşıya gelinen sanayi, ticaret, gizemine çobanlık etmek çok ayrı
temkinlidir. Ona göre tekhne teknoloji ve hiyerarşinin giderek şeylerdir. Asıl olan olanaklının
kökensel anlamını yitirmiştir; egemenliklerinin artmasını, bozulmazlığını gözetmek için
doğa artık gizini açığa çıkaran insanlar ile insanlar, insanlar ile yeryüzünün kutsamasını kabul
değil kontrol edilen, zapt edilen doğa, insanlar ile kültürel, sosyal, etmek ve bu kabulün yasası
ve düzenlenen bir malzemeye siyasal kurumlar arasındaki içinde yurdunda olmaktır. “İnsan
dönüşmüştür. Teknikteki hakim varolanın efendisi değildir.
bağların zayıflayarak tek boyutlu
gizini açma, bir tür enerji İnsan Varlığın çobanıdır. O
hale gelmesine bağlar. Filozofa
sağlama için söküp alınabilme, çobanın özlü yoksulluğunu
göre tekniği yürüten olarak
depolanabilme şeklinde kazanır; bu yoksulluğun değeri
insan buyurma işinde açığa
9