Page 89 - Hekimce Bakış Dergisi 103. Sayı
P. 89

sularını süzüyormuş.  Kendi   matbaanın beni bir uyumun   hep lekesizdir. Baktım ki Dayı,
 tabiri “Miktar-ı kafi şeker, şu   güzelliğine inandıran mekanik   bana bağırıyor, bağırmazdı
 bu” ekleyip –mesleğinin sırları   sesleri geliyordu. Yaşamak   hiç, neden bağırıyordu acaba?
 istenmez erbabından, o da doğal   ne tuhaf bir oyun diye   Baktım ki Sadık falçatasını atmış,   TIP FAKÜLTESİNDE OKUYAN
 olarak öyle anlatmıştı- güneşte   düşünüyordum. Buradayım. İş   bally bulaşığı elleriyle Naneci
 bekletip macun kıvamına getirip   hanında herkes çalışıyor işte.   Dayıyı kaldırmaya çalışıyor.   ÖĞRENCİYE DESTEK,
 özel şekil veren bir makas-pense   Saat dört oldu mu Sadık Usta,   Baktım ki Naneci Dayı geriye
 benzeri aletle kesiyormuş. Böyle   biralarını çıkaracak dolaptan,   doğru düşmüş, kafasını Sadık’ın   HEM ÖĞRENCİLERİN HEM DE
 anlatmıştı bir defasında. Ama   masanın kenarına dayayıp   dükkânın eşiğine vurmuş, baktım   SAĞLIKLI YARINLARIN
 onun nane şekerleri ünlüydü. Bir   açacak kapaklarını. Kapakları   ki doğru düzgün kan bile akmıyor
 tane ağzına attın mı ciğerleri   iki parmağının arasında   yarasından. Öyle cansız, ipince
 körük gibi genişletirdi.    ezecek sonra da Fikri Ustaya   koyu renkli bir sızıntı. Baktım
 atacak “Al ulan elektrikçi   ki Fikri Usta sandalyeleri yan   UMUDU
 Naneci Dayı, tuhaf bir biçimde
 bizim Dayı ile anlaşıp sözleşmiş   kolye yap boynuna” diyecek.   yana koyup basit bir sedye
 gibi çayını muayene etti. Sonra   “Sen bükemezsin” demek için.   yapıyor.  Baktım ki bu karmaşada
 kokladı. Hafif höpürdetti ve   Kamil Usta, kâğıt toplarının   şekerler ayakkabıların telaşlı   OLSUN!
 çayı ona veren bizim Dayı   üzerinde biraz kestirecek sonra   geliş gidişlerinde dağılmış,
 imiş gibi onun yüzüne baktı.   sabaha kadar düğün davetiyesi   ezilmiş, tozlanmış. Kırık
 Çayı beğendiğini bakışlarıyla   basmaya devam edecekti.   camlı sandığın üstteki kapağı
 anlattı. Bizim Dayı başını hafif   Çay ocağının içindeki kısık sesli   yamulmuş. Naneci Dayının ütülü
 sağa büktü. Böylece anlaştılar.   radyoyu kapatacaktı Dayı,   pantolonu tozlanmış, bir paçası
 Onlara baktım. Bakmak, insanı   toplanmaya başlayacak ve sara   yan dönmüş, ayakkabısının biri
 yavaşlatan, aklını dinlendiren   krizleri geçirip duran yengenin   masanın altında yan duruyor,
 bir iş. Naneci Dayının ütülü   hazırladığı sofraya çökecek ve   içindeki erimiş astar dışarı çıkmış.
 pantolonu, eski ama boyalı   askerdeki oğlunun kaç gününün   Kim aradıysa cankurtaran gelmiş
 kunduraları, bembeyaz önlüğü,   kaldığını, kim bilir bugün kaçıncı   iş hanının önüne, baktım ki üç
 derisi buruşmuş ve eskimiş elleri,   defa bir daha hesaplayacaktı.   beyaz önlüklü sağlıkçı Naneci
 eskimiş yüzü ve artık küçülmüş   Meydancı Memet, yalandan   Dayıyı sedyeye almışlar, gözlerini
 gözleri.  hanı süpürecek, iki çeşmelikteki   kapatıyorlar. Sonra bir rapor
 küçücük ve çok eski evine
 Kendime döndüm. Dönmüşüm   dönecekti. Aynı dut ağacının   yazıp verdiler Fikri Ustanın
 aslında. Fark etmedim.   altında oturacak ve erkenden   eline. “Allah Rahmet Eylesin”
 Düşünüyordum. En iyi yaptığımı   uyuyacaktı.  dediler. Kalp kriziymiş. Bir kerede
 zannettiğim işi yapıyordum.   götürmüş.
 Aklım çalışmaya başlayınca   Baktım ki Naneci Dayının dizinde   Bütün sesler durmuştu iş
 seslerin köşeleri siliniyordu. Bir   duran camları pırıl pırıl sandık   hanında. Sırt üstü yatan yaşlı
 uğultu dolduruyordu evrenimi.   ağzının üstüne yere kapaklandı.   adamın başında dikeldiler bir   Burs bağışlarınızı Bursa Tabip Odası
 Sadık Usta çayını bitirmişti.   Baktım ki o meşhur şekerler   süre. Alıp gittiler yılların Naneci   banka hesaplarına yatırmak isterseniz:
 Deriyi kesmeden önceki   betona dağıldı. Neden oldu ki   Dayısını. Sesler… Onlar duramaz
 son denetlemeyi yapıyordu.   bütün bunlar diye anlamsızca   yerlerinde. Durmadılar. Hakkında   İş Bankası:
               Nilüfer Şubesi (2251)
 Yukarıdan bakırcıların sesi   duruyordum. O sandık, her   konuşuldu biraz. Sonra insanlar,   TR66 0006 4000 0012 2510 2412 08
 geliyordu. Fikri Usta, kekeme   zaman altın gibi parlar ve   sonra makineler, sonra her şey.  Burs bağışlarınız için kredi kartınızı kullanmak
 İlhan’la makara yapıyordu.   yanında duran ve içindeki   isterseniz Odamızdan temin edebileceğiniz
 Onu güldürüyordu. En baştaki   şekerleri gösteren küçük camlar   KREDİ KARTI İLE ÖĞRENCİ BURS PROGRAMINA
               KATILIM FORMU’nu doldurmanız yeterlidir.






 88  hekimcebakis.org                                                                                     89
   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94