Page 88 - Hekimce Bakış Dergisi 103. Sayı
P. 88

sularını süzüyormuş.  Kendi     matbaanın beni bir uyumun       hep lekesizdir. Baktım ki Dayı,
               tabiri “Miktar-ı kafi şeker, şu   güzelliğine inandıran mekanik   bana bağırıyor, bağırmazdı
               bu” ekleyip –mesleğinin sırları   sesleri geliyordu. Yaşamak    hiç, neden bağırıyordu acaba?
               istenmez erbabından, o da doğal   ne tuhaf bir oyun diye        Baktım ki Sadık falçatasını atmış,                        TIP FAKÜLTESİNDE OKUYAN
               olarak öyle anlatmıştı- güneşte   düşünüyordum. Buradayım. İş   bally bulaşığı elleriyle Naneci
               bekletip macun kıvamına getirip   hanında herkes çalışıyor işte.   Dayıyı kaldırmaya çalışıyor.                           ÖĞRENCİYE DESTEK,
               özel şekil veren bir makas-pense   Saat dört oldu mu Sadık Usta,   Baktım ki Naneci Dayı geriye
               benzeri aletle kesiyormuş. Böyle   biralarını çıkaracak dolaptan,   doğru düşmüş, kafasını Sadık’ın                       HEM ÖĞRENCİLERİN HEM DE
               anlatmıştı bir defasında. Ama   masanın kenarına dayayıp        dükkânın eşiğine vurmuş, baktım                           SAĞLIKLI YARINLARIN
               onun nane şekerleri ünlüydü. Bir   açacak kapaklarını. Kapakları   ki doğru düzgün kan bile akmıyor
               tane ağzına attın mı ciğerleri   iki parmağının arasında        yarasından. Öyle cansız, ipince
               körük gibi genişletirdi.        ezecek sonra da Fikri Ustaya    koyu renkli bir sızıntı. Baktım
                                               atacak “Al ulan elektrikçi      ki Fikri Usta sandalyeleri yan                            UMUDU
               Naneci Dayı, tuhaf bir biçimde
               bizim Dayı ile anlaşıp sözleşmiş   kolye yap boynuna” diyecek.   yana koyup basit bir sedye
               gibi çayını muayene etti. Sonra   “Sen bükemezsin” demek için.   yapıyor.  Baktım ki bu karmaşada
               kokladı. Hafif höpürdetti ve    Kamil Usta, kâğıt toplarının    şekerler ayakkabıların telaşlı                            OLSUN!
               çayı ona veren bizim Dayı       üzerinde biraz kestirecek sonra   geliş gidişlerinde dağılmış,
               imiş gibi onun yüzüne baktı.    sabaha kadar düğün davetiyesi   ezilmiş, tozlanmış. Kırık
               Çayı beğendiğini bakışlarıyla   basmaya devam edecekti.         camlı sandığın üstteki kapağı
               anlattı. Bizim Dayı başını hafif   Çay ocağının içindeki kısık sesli   yamulmuş. Naneci Dayının ütülü
               sağa büktü. Böylece anlaştılar.   radyoyu kapatacaktı Dayı,     pantolonu tozlanmış, bir paçası
               Onlara baktım. Bakmak, insanı   toplanmaya başlayacak ve sara   yan dönmüş, ayakkabısının biri
               yavaşlatan, aklını dinlendiren   krizleri geçirip duran yengenin   masanın altında yan duruyor,
               bir iş. Naneci Dayının ütülü    hazırladığı sofraya çökecek ve   içindeki erimiş astar dışarı çıkmış.
               pantolonu, eski ama boyalı      askerdeki oğlunun kaç gününün   Kim aradıysa cankurtaran gelmiş
               kunduraları, bembeyaz önlüğü,   kaldığını, kim bilir bugün kaçıncı   iş hanının önüne, baktım ki üç
               derisi buruşmuş ve eskimiş elleri,   defa bir daha hesaplayacaktı.   beyaz önlüklü sağlıkçı Naneci
               eskimiş yüzü ve artık küçülmüş   Meydancı Memet, yalandan       Dayıyı sedyeye almışlar, gözlerini
               gözleri.                        hanı süpürecek, iki çeşmelikteki   kapatıyorlar. Sonra bir rapor
                                               küçücük ve çok eski evine
               Kendime döndüm. Dönmüşüm        dönecekti. Aynı dut ağacının    yazıp verdiler Fikri Ustanın
               aslında. Fark etmedim.          altında oturacak ve erkenden    eline. “Allah Rahmet Eylesin”
               Düşünüyordum. En iyi yaptığımı   uyuyacaktı.                    dediler. Kalp kriziymiş. Bir kerede
               zannettiğim işi yapıyordum.                                     götürmüş.
               Aklım çalışmaya başlayınca      Baktım ki Naneci Dayının dizinde   Bütün sesler durmuştu iş
               seslerin köşeleri siliniyordu. Bir   duran camları pırıl pırıl sandık   hanında. Sırt üstü yatan yaşlı
               uğultu dolduruyordu evrenimi.   ağzının üstüne yere kapaklandı.   adamın başında dikeldiler bir                           Burs bağışlarınızı Bursa Tabip Odası
               Sadık Usta çayını bitirmişti.   Baktım ki o meşhur şekerler     süre. Alıp gittiler yılların Naneci                       banka hesaplarına yatırmak isterseniz:
               Deriyi kesmeden önceki          betona dağıldı. Neden oldu ki   Dayısını. Sesler… Onlar duramaz
               son denetlemeyi yapıyordu.      bütün bunlar diye anlamsızca    yerlerinde. Durmadılar. Hakkında                          İş Bankası:
                                                                                                                                         Nilüfer Şubesi (2251)
               Yukarıdan bakırcıların sesi     duruyordum. O sandık, her       konuşuldu biraz. Sonra insanlar,                          TR66 0006 4000 0012 2510 2412 08
               geliyordu. Fikri Usta, kekeme   zaman altın gibi parlar ve      sonra makineler, sonra her şey.                           Burs bağışlarınız için kredi kartınızı kullanmak
               İlhan’la makara yapıyordu.      yanında duran ve içindeki                                                                 isterseniz Odamızdan temin edebileceğiniz
               Onu güldürüyordu. En baştaki    şekerleri gösteren küçük camlar                                                           KREDİ KARTI İLE ÖĞRENCİ BURS PROGRAMINA
                                                                                                                                         KATILIM FORMU’nu doldurmanız yeterlidir.






                88  hekimcebakis.org                                                                                                                                                                                                89
   83   84   85   86   87   88   89   90   91   92   93