Page 53 - Hekimce Bakış Dergisi 105. Sayı
P. 53

sözcüğü, amaçsızca dolaşan      Brincken, adeta bir kahraman    küçüğüdür. Fakat deprem
               kişi ya da doğa yürüyüşçüsü     gibi resmedilmiştir. Üzerinde   bölgesinde verilen bir konserin
               anlamlarına gelebilir. İlk anlama   koyu yeşil siyah bir palto vardır   görselliği bile ruhumuzu olumlu
               göre resimdeki adam kaybolmuş   ve sağ elinde bir baston tutar.   etkiler.
               olabilir. İkinci anlama göre ise   Saçları rüzgarda dalgalanmakta
               önceden belirlediği bir yere    olan adam, kalın bir sis örtüsüyle
               gitmekte olabilir. Olasılıkla   kaplı olan göz alıcı ama tekinsiz
               ressamın kendi portresi olan    manzarayı izlemektedir.
               resimde, ön planda genç bir     Resmin orta bölümünde,
               adam kayalık bir uçurum         adamın üzerinde dikildiğine
               kenarında, sırtı izleyiciye dönük   benzer başka kayalıklar sisten
               biçimde dikilmektedir. Figürün   fışkırır gibi görülmektedir.
               yüzü ve ifadesindeki duygulanım   Sis halkalarının arasındaki bu
                                                       tepeliklerde ağaçlar
                                                       resmedilmiştir. Fakat
                                                       doğa idealize edilmiş,
                                                       dekoratif bir unsur
                                                       olarak değil zihinsel,
                                                       felsefi bir boyut olarak
                                                       betimlenmiştir.
                                                       Doğayı ilahi olanın
                                                       kanıtı kabul etme
                                                       söz konusudur.
                                                       Sanki uçurumun
                                                       kıyısında yüce
                                                       dağlara bakarken
                                                       Kant gibi bir kendi
                                                       üzerine düşünüşü
                                                       gerçekleştirmektedir.
                                                       Modern insan doğayı
                                                       kendi amaçları için
                                                       araçsallaştırmıştır.    Ülkemizde pek çok sanatçı
                                                       Böylesine bir yaklaşım   büyük deprem felaketleri
                                                       doğanın bir parçası     sonrası acıları bir nebze
              Caspar David Friedrich, Bulutların Üzerine Yolculuk, 1818  olan insanı doğadan   dindirmek için çalışmalarını
                                                  koparmış, yalnızlaştırmış,   sürdürüyor. “Sanatla BİR
               görülmez.                       kendine yabancılaştırmıştır.    İZ Bırakmak” isimli sanat
               Buna bağlı olarak resimdeki     Üst üste yaşadığımız salgınlar,   etkinliği de bu çalışmalara
               kimliksiz figürü özleştirebilir,   deprem sel gibi doğa olaylarının   güzel bir örnek. Akeramos
               kendimizi figürün yerine        büyük felaketlere dönüşmesi,    Sanat Galerisi’nde hayata
               koyabiliriz. Bir diğer görüşe   bu yabancılaşmanın ve           geçirilen bu etkinlikle cüzi
               göre ise, resimdeki adam        araçsallaştırmanın sonuçlarıdır.   miktarda da olsa depremden
               Saksonya piyade sınıfının üst   Kuşkusuz bu zor günleri bilimin   etkilenen çocukların
               düzey albaylarından Friedrich   ışığında insani değerlerimizle   yaralarının sarılması
               Gotthard von Brincken’dir.                                      hedeflendi. İyi günlere
                                               aşmaya çalışacağız. Sanat
               Resim yapıldığında ölmüş olan   belki bu sargı bezlerinin en    yüzümüzü dönme umuduyla…







                                                                                                          53
   48   49   50   51   52   53   54   55   56