Page 50 - Hekimce Bakış Dergisi 105. Sayı
P. 50

Çünkü yasalar, onların tüm bunları   mideni bozan bir şey mi yedin?”   yaşayan ölüler artık. Tüm anıları,
               yapmak için zaten dayanakları.   Başıyla doğruladı. “Uygarlık   fotoğrafları, onları onlar yapan
               Yok kanun, yap kanun söylemi    yedim.” “Neee?” “Zehirledi beni   her şeyleri enkazın altında kaldı.
               işin tüm özetini gözlerimizin   uygarlık,”  diyerek bizi, başımıza   Bizlerin de! Biliyor musunuz
               önüne seriyor aslında. Kendi    gelecekler konusunda sarsıcı ama   her şeye rağmen biz olduk?
               yararlarına uygun olmayanı anında   ipeksi bir anlatımla uyardığını   Dayanışmayı başardık biz.
               değiştirip, kendileri için daha da   hatırlamalıyız.
               yararlısını yapıveriyorlar çabucak.                             Gerçek anlamda bu travmayı
               Adalet, iktidarlar için yalnızca    Altı şubat bir kıyamet günü!   atlatmamız, yaralarımızı
               bir bakanlığın ya da kadının ismi   Çaresizliğimiz, biz geride kalanları   sarmamız çok zor ama elbet
               artık. Her şey 1984 kitabındaki   da enkazın altına savurdu. Zaten   başarılacak. Tüm bunların hesabı
               gibi çift düşün mantığıyla ilerliyor.   var olan çatlaklarımızı, daha da   çatlağını bulan su gibi sorulacak.
               Yasa deyince adaleti değil çıkarı,   derinleştirip dipsiz bir uçuruma   Suçlusunuz ama sizin yasalarınıza
               barış deyince savaşı, özgürlük   çevirdi. On binler enkazın altından   göre değil bizim değerlerimize,
               dediklerinde cehaleti, imar     seslenirken, utanmadan on bin lira   düşüncelerimize göre!  Sermaye
               barışı dediklerinde karlarına kar   müjdesi verildi. Tabii onlar ötekiydi   ve iktidar olarak elbirliğiyle önce
               eklemeyi kast ettiklerini yazmıştı   ve yalnızca nesneydi. Onlara bir   halkı sömürüp yoksullaştırdınız.
               oysa Orwell. Yine A. Huxley’un,   yılda yapılacak ama efendilerin   Ardından yoksulluklarını kullanıp
               bir Rosa Luxemburg söylemi olan   ceplerini dolduracak konutlar,   yasal yollardan ceplerinizi
               “Ya sosyalizm, ya da barbarlık,”   müjde diye sunuldu. Efendilerin   doldurmak için imar aflarını
               sözünden yola çıkarak Cesur     değil bizim yüzümüz kızardı bu   çıkarttınız. Yüz binleri kendi
               Yeni Dünya da yazdığı gibi “Sen   “müjdeden.” Oysa geride kalanlar   evlerinde intihara sürüklediniz.
               gerçekten hasta görünüyorsun,   nerede yaşadıklarını bilemeden,   Ellerinizde kan var kan.




















































                50  hekimcebakis.org
   45   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55