Page 48 - Hekimce Bakış Dergisi 105. Sayı
P. 48

PİYASALARDAKİ


                                                       EDERİN NEDİR Kİ?


                                                   ARTIK BİR DEPREMZEDESİN




                                                         Dr. Gönül MALAT  |  gonulmalat@hotmail.com



               Adamın gülüşü kirli duruşu külhan
               Adamın zarı hep kâr çuhasında hırsı
               Adam bir giysi biçmiş halkın yufka kumaşından
               Adamın elinde Devlet bir altın makas*
               *Şükrü Erbaş,  Ülkenin Uçurumu Şiiri
               Kuşkusuz yirminci yüzyılın en   Deleuze ve arkadaşlarına, Michel   olmadıkça aşılamaz. Bu savı
               üretken, en sıra dışı ve dahi   Foucault’nun düşüncelerini de   da Michel Foucault, İktidar,
               filozoflarından birisi Gilles   harmanlayıp bizleri etraflıca   öncelikle boyun eğdirilmiş
               Deleuze (1925–1995). Kendisinin   düşünmeye ve post modern      bedenler yaratmayı amaçlar,
               de Deleuze gibi bir anarşist    bir sivil itaatsizliğe çağırıyor   diyerek destekler. İktidar ya
               olduğunu söyleyen yazar Filiz   Kansu. Ama asıl çağrısı,        da Tiranlar, boyun eğdirilmiş
               Kansu, filozofun düşünce ve     yukarıda bahsettiğim filozofların   bedenler yaratmak için de
               savlarından yola çıkarak bir kitap   savlarının odağında tiranlarla   yasaları ve yasalara bağlı okulları-
               yazdı. Kitabın adı çok ilginç “Ölüm   başa çıkmak için takınılacak   hapishaneleri-tımarhaneleri
               sosyalisttir, intihar anarşist.”  İsmi   tutumlar. Önce tiranların   (Foucault’un heterotopyası)
               okuduğunuzda önce şöyle bir     oluşumunu ve dayanaklarını      vs. kullanırlar. Ölümsüz eseri
               irkiltiyor insanı.              gösteriyor bizlere Deleuze      Mülksüzler de Ursula K. Le Guin,
                                               sözleriyle: Tiranlar asla anarşi   Bir hırsız yaratmak için, bir sahip
               Fakat biraz düşününce en azından   ortamında doğmazlar, onların   yaratın; suç yaratmak istiyorsanız,
               ilk tanımlama –ölüm sosyalisttir-   yalnızca yasaların gölgesindeyken   yasalar koyun diyerek halkın sahibi
               yerine oturuyor. Tüm insanlığın tek   yükselişe geçtiklerini ve de yetkiyi   olduğunu iddia edip onların yerine
               ve yegâne hakikati ölüm çünkü!   yasalardan aldıklarını görürsünüz.   onları düşündüğünü söyleyen
               Bu gerçek tüm yaşamımızı da     Oysa yasanın adaletsizliklerini   tiranların, hırsızlıklarını ve bunları
               yalana çeviren bir nitelik taşıyor   hiçbir şey durduramaz, hiçbir şey   nasıl da yasaya dayalı yaptıklarını
               üstelik. Doğmak bu hakikat      engelleyemez. Tiran yasaların   özetleyiverir. Bu bağlamda
               yolunun yalnızca başlangıcı. Ölüme   dilinden konuşur ve başka bir   Mülksüzler’in anarşist Odo’su,
               doğuyoruz sonuçta. Herkesin     dili yoktur. Tiranlar, yasaların   Deleuze’un Yasalar, ancak anarşi
               başına geleceğinden dolayı da   gölgesine ihtiyaç duyar. Oysa   yoluyla aşılabilir savına karşılık
               eşitlikçi yani sosyalisttir demek   yasaların sürdüğü hüküm     gelen iyi bir örnek ve karakterdir.
               yanlış olmaz ölüm için. Bu anlamda   yozlaşmıştır. Yasalar, ancak anarşi   Üstelik anarşisi şiddet içermez.
               yazara ve düşünüre katılmamak   yoluyla aşılabilir.             Öyle İngilizlerin küçümseyerek
               mümkün değil.                                                   yakıştırdığı “Pasif Direniş” hiç
                                               Yönetim,-tiranlara karşı
                Yazar, intiharın anarşist bir tutum                            değildir. Şiddetsiz, akılcı-analitik,
               olduğunu açıklamak için de ki-   oluşacak yeni yönetim- ‘yeniden   iyi planlanmış ve Anarşist Etik
               ilk okuduğumda hayli mesafeli   inşa edilirken’, bizzat anarşiye   çerçevesinde bir tuz yürüyüşü ya
               durmuştum- Gilles Deleuze ve    başvurmak zorunda kalır. Yasalar,   da eşitlik-adalet arayışıdır.  Demek
               arkadaşlarının savlarından yola   onu altüst eden ve iktidarını   istediğim “Ya devlet başa ya
               çıkıp anlatıyor kendi tezini de.   olumsuzlayan bir devinim içinde   kuzgun leşe” zamanının bizler için







                48  hekimcebakis.org
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53