Page 12 - Hekimce Bakış Dergisi 108. Sayı
P. 12
kanıtları, belgeleri karartarak, saklayarak, yok
ederek örseler. Yaşanan ihlali inkâr ederek, tazmin
ve telafi etmeyerek, ihlalin yeniden yaşanmasını
engellemeyerek, gerekli önlemleri almayarak örse-
ler. Çok katmanlı, çok failli olayları tek boyutlu ele
alarak, olayın politik ve toplumsal temellerini an-
lamayı engelleyerek, hesaplaşmayı zorlaştırarak
örseler. Olayın yargılanmasının mağdurun yargılan-
masına dönüşmesi bu örselenmeyi çok daha ileri
boyuta dönüştürür. Mağduru faile dönüştüren bu
tutumun yarattığı tahribat çok daha yüksek olmak-
tadır.
Adalet, sorgulamalarda yasalara aykırı biçimde
suçluları koruyan tasarruflarda bulunarak, yasa
usul hükümlerini uygulamayarak, değerlendirilmesi
gereken delil niteliğindeki belgeleri göz ardı ederek,
gizlik kararları alarak, gizli, tanıklar icat ederek bu
örselemeyi sürdürür (Sarıhan 1994).
Gerçek ve Hakikat aynı şey mi?
Hakikat, yanlış olmayan bilgi olarak tanımlanıyor.
gözeterek ve onun karşısında bir konum olarak döne-
min iktidar gücünün bir aracı olarak işler kazanmıştır. Hakikat üç ayrı anlamı içinde barındırıyor. Doğru-
Yargının bugüne dek demokratik bir yargı kültürü luk, gerçeklik ve yalan olmama. Üçüncü anlam
(hatta bir yargı kültürü ürettiğinden) söz etmek son daha çok ahlaki boyutu tanımlıyor. Hakikat evren-
derece güçtür (Şahin 2017). İnsanlar hem cumhuriyet sel-değişmez bir olgu değil. Hakikat aynı zamanda
için hem de yargı sürecinde birer özne değil nesne acı verici, herkesin kolaylıkla bu acıyı kaldıramadığı
konumundadır. Yargı stratejik bir araç, hemen her bir durumu anlatıyor. Kimileri hakikati anlatmanın
zaman iktidar sahiplerinin ve gücün yanında bir si- her daim tehlikeli olduğunu, hakikati söylemenin
lah dönüşmüştür (Şahin 2017). ağır bedelleri olduğunu vurguluyor. Şu sorular
da önemli. Acaba hakikat bilinebilir mi? Gerçek
hakikate döndüğünde gerçekle bağını ne kadar
Cumhuriyetin başından itibaren ‘suç’ daima dev-
letin dışında bir ‘kötülük’ olarak algılanıyor. Cum- sürdürebiliyor, ne kadar dönüştürülüyor? Yoksa
huriyetin kriminolojik algısı suçun topluma ait olduğu hakikat yerine gölgelerle mi uğraşıyoruz?
iddiasına dayanıyor. Devlet ancak yetersiz kalır ya
da başarısız olur. Devlet güçlerinin suç fillerinin özel Yalan İnsanların elindeki bilgi ile kurduğu ve duy-
bir koruma altında tutulduğu, cezasızlıkla ödüllen- gusal karşılığı olan bir bağı gösteriyor. Kişi var olan
dirildiği bir “adalet” tarihi olduğu ifade edilmekte- bilginin doğru olduğuna inanıyorsa bu onun için
dir (Ertekin 2020). Toplumsal şiddet, siyasal ci- yalan değildir. Bir kanıt aramaksızın kabul ettiği
nayet, adaletsizlik, cezasızlık bir devlet protokolü bilgi üzerinden bir savunuya geçer. Savunulamayan
haline gelmektedir. Hukuk ve yargı araçları olayları hakikat başarısız olacak kazanamayacaktır. Bu da
(katliam vs. ) bir muammaya dönüştürerek politik gerçekle kurulan bağın ne denli önemli olduğunu
çıkarların aracı durumuna getirmektedir (Dal ve bize yeniden gösterir.
Ertekin 2020)
Adaletin travması ihanet travmasıdır
Adalet nasıl örseler? İhanet Travması kişilerin zorunlu olarak güvendiği
Adaletin tesis edilmemesi, mağdurların çektikleri kişi ya da kuruluşlar tarafından suiistimal edil-
acıların kabul edilmemesi ile örseler. Gerçeği gizleyerek, mesi olarak tanımlanabilir. Kişinin saldırganla yakın
hakikati dönüştürerek, ihlalleri kaydetmeyerek, güven ilişkisinde olduğu, aralarındaki ilişkiye kişinin
10 hekimcebakis.org Kasım 2025

