Page 10 - Hekimce Bakış Dergisi 87. Sayı

DR. AHMET SoYSAL soysalizmir@gmail.com
www.hekimcebakis.org

NASIL BİR ÇEVRE?

Atilla İlhan bir yazısında uygarlığın tanımını ulaşması karşılaşılan çevresel soruların sadece birkaçı
yaparken “doğa ve toplum çelişkisinin üst düzeye idi. Üretim ve tüketimin zirve yaptığı ABD’de bile sorun
ulaştığı sentez değil mi?” diye soruyor ve sonuca tartışılmaya başlanmıştı ve 1997’de Harvard Üniversitesi
da ulaşıyordu; uygarlık insanın doğa üzerinde “Uluslararası Kalkınma Enstitüsü” direktörü Prof.
kurduğu tahakkümdür! Kanımca uygarlığın bundan Jeffrey Sachs “çevre konusunda önceden kestirilmesi
daha kısa, anlaşılır ve net tanımı yapılamazdı. XvIII. mümkün olmayan gelişmeler dönemine giriyoruz,
yüzyılda başlayan XIX. yüzyılda hız kazanan ve XX. çok önemli problemlerle karşı karşıya kalacağız,
yüzyılda kimyasalların da yoğun bir şekilde üretime bu sorunun yanıtlarını bilmiyoruz” demişti. Aslında
ve tüketime girmesi ile “zirve” yapan endüstriyalizm sorunun yanıtları ve çözümü aşağıda da tartışacağımız
bugün dünyamızın her tarafında, her sistemin içinde gibi oldukça basitti. Tüm bu gelişmelerin sonucunda da
insanlığın önüne “ilerlemeciliğin”, “kalkınmacılığın”, XX. yüzyılın son çeyreğinde ekolojik hareketlerin doğdu
“gelişmeciliğin” tek anahtarı olarak koyuluyor. ve kısa bir zaman diliminin içinde güçlendi.
özellikle de XX. yüzyılın ikinci
yarısından itibaren daha da
vahşileşen kapitalist sistem
insanlar için gereksiz lüks tüketimi
kamçılayarak; üretimin de
artmasını sağladı ve bu durum XX.
yüzyılın başından itibaren ortaya
çıkan; çevre sorunlarının daha
ağırlaşmasının temel nedeni oldu.
1970’li yıllardan itibaren insanlığın
daha çok yüzleştiği; küresel iklim
değişikliği, küresel iklim değişikliği
sonucu ortaya çıkan sapkın iklim
olayları, nükleer kazalar, tarımsal
üretimin kirlikten etkilenmesi, bazı
türlerin nesillerinin tükenmesi,
su kaynaklarının özellikle tehlikeli
kimyasallarla kirletilmesi, ozon
tabakasının delinmesi sonucu zararlı
güneş ışınlarının da yeryüzüne

12 Aralık 2014