Page 12 - Hekimce Bakış Dergisi 87. Sayı
P. 12
• Biyoçeşitlilik korumalı, doğal sit alanları korunmalı;
hatta çoğaltılmalı ve genişletilmelidir. Yeryüzündeki
tüm genetik kaynaklar korunmalı, GDO ile aktif olarak
mücadele edilmelidir.
• Nükleer, kimyasal, biyolojik ve konvansiyonel silah
üretimine karşı çıkılmalıdır. Askeri üretim yapan
şirketler kara listeye alınmalı, her türlü silah denemeleri
durdurulmalıdır. Savaşların ve çatışmaların çevre
üzerindeki yıkıcı etkileri unutulmamalı; savaş ve
çatışmalara karşı çıkılmalıdır.
• Kentler kentlerin gerçek sahibi olan içinde yaşayanlarla
planlanmalı ve yönetilmelidir.
• Yer üstü ve yer altı su kaynakları korunmalıdır,
unutulmamalıdır ki ülkemiz su sıkıntısı içinde olan bir
ülkedir ve suyun havzası dışına; özellikle de büyük
kentlere transferi toplum tarafından tartışılmalıdır.
• Nükleer ve kömürlü termik santrallerin yapımı • Her türlü eşitsizliğe karşı çıkılmalı; dengeli gelir
engellenmeli; çalışanlarda mümkün olan en kısa sürede dağılımı hedeflenmelidir.
kapatılmalıdır. Başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa Worldwatch Enstitüsü önümüzdeki 50 yıllık süre içinde
ülkesinin yeni nükleer santral yapmadığı; mevcutlarında dünyanın dengeli bir ekolojik toplum haline gelmemesi
önümüzdeki on yıllık süre içinde kapatmayı planladığı bir durumunda çevresel yıkımın ekonomik çöküşle birleşerek
dönemde ülkemizde kurulmak istenen iki nükleer santrale artık önü alınmaz felaketlerin görülmeye başlanacağını
karşı toplumun tüm bileşenleri ile birlikte direnilmeye belirtiyor, yukarıda özetlenen öneriler gerçek ekolojik
devam edilmelidir. Kesinlikle nükleer atık üretimine politikalar olmamakla birlikte; önümüzdeki süreyi
izin verilmemelidir. Elektrik üretimi için kömürlü termik uzatmaya yarayabilir. unutulmamalıdır ki çevre
santral politikalarına da karşı çıkılmalıdır. Küresel iklim kirliliğinin sorumlusu biz değiliz; kapitalist sistem daha
değişikliğine neden olan sera gazı emisyonunun yarıya fazla kar hırsı ile ekosistemlerin dengelerini bozmaya
yakınının kömürlü termik santrallerden kaynaklandığı devam ediyor, hatta ekosistemleri yıkıyor. Günden güne
unutulmamalıdır. çevreyi ve ekosistemleri korumaya alan anti-kapitalist
• Ne için ve ne kadar enerji sorusunun yanıtı tüm ekolojik planlama ve politikalara gereksinim artıyor.
toplumun katılımı ile tartışılmalıdır. Enerji politikaları yeni
baştan gözden geçirilmeli; enerjinin verimli kullanımı,
üretim için alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarına
yönelim toplum katılımı ile kararlaştırılmalıdır.
• Atık yönetimi konusunda toplum açık ve net olarak
bilgilendirilmelidir. Özellikle tehlikeli atık üretimine
neden sanayi dallarından mümkün oldukça kaçınılmalı;
bu atıkların yönetimi konusundaki karar mekanizmasına
yerel halk da alınmalıdır. Kentsel atık yönetimi şeffaf
olmalı, atık miktarını azaltabilecek politikalar yerel
halkın katılı tartışılmalıdır. Atıkların sınır dışı ticareti
önlenmelidir.
• Çevre ile ilgili tüm yasa ve yönetmelikler tartışmaya
açılmalı, ekolojist bir bakış açısı ile gerekli durumlarda
yenilenmelidir.
• Çevresel etki değerlendirme yönetmeliğinde çıktığı
günden bugüne yapılan ve sayısı yirmiye yaklaşan
değişiklikler akademisyenlerin ve toplum temsilcilerinin
katılımı ile yeniden incelenmelidir.
KAYNAKLAR
1. Bookchin M. Ekolojik Bir Topluma Doğru; Sümer Yayımcılık, İstanbul; 2014.
2. Bookchin M. Toplumsal Ekoloji ve Komünalizm; Sümer Yayımcılık, İstanbul; 2014.
3. Bookchin M. Kentsiz Kentleşme; Sümer Yayımcılık, İstanbul; 2014.
4. Bookchin M. Toplumu Yeniden Kurmak; Sümer Yayımcılık, İstanbul; 2013.
5. Bookchin M. Özgürlüğün Ekolojisi; Sümer Yayımcılık, İstanbul; 2013.
6. Mert A., Şahin Ü. Savaş Emek Anlatıyor, Üç Ekoloji 5.sayı İstanbul,2005.
7. Ağaçkakan dergisi; 1-40 arası tüm sayılar; Altındağ Matbaacılık, İzmir; 1992-2001.
14 Aralık 2014