Page 65 - Hekimce Bakış dergisi 92. Sayı
P. 65

onuncu yıl dönümü dolayısıyla çıkarılan af yasasıyla
                                                                özgürlüğüne   kavuşur.  Cezaevinden    afla  çıkınca
                                                                öğretmenliğe ve yazılarına geri döner. 1944 de Aziz
                                                                Nesin’le beraber Markopaşa dergisini çıkarır.  Toplumcu
                                                                gerçekçi mizah anlayışıyla Markopaşa, o dönemlerin
                                                                adeta ana muhalefeti haline gelir. Baskılar daha da artınca
                                                                nakliyatçılığa başlar ve ülkeden ayrılma planları yapmaya
                                                                başlar. Evet, sonra herkesin bildiği trajik bir ölümle hayatı
                                                                sonlanır ve ölümü bu ülkenin çözülmemiş faili meçhul
                                                                cinayetlerinden biri olarak tarihe geçer.





        Sabahattin  Ali  25  Şubat 1907  tarihinde  Edirne’nin
        Gümülcüne Sancağına bağlı Eğridere ilçesinde doğdu.
        Çocukluk yılları Çanakkale harbi sırasında Çanakkale’de,
        Yunan işgali sırasında Edremit’te geçer. Önce Balıkesir
        Muallim Mektebi’nde sonra İstanbul Muallim Mektebi’nde
        okudu.  İstanbul’da okurken şiirleri, hikayeleri dergilerde
        yayınlanmaya başladı. Öğretmen olunca Yozgat’ta atandı.
        O sırada Atatürk tarafından önerilen bir proje çerçevesinde,
        yurtdışında yabancı dil öğretmeni yetiştirmek için
        yurtdışına gönderilen 15 öğretmenlerden biri oldu ve
        Almanya’ya gitti. Almanya’da Nazım Hikmet’le tanışır ve bu
        tanışma onun düşünce hayatını çokça etkiler. Dönüşünde
        önce Orhaneli’ne sonra Aydın’a öğretmenliğe atanır. Artık
        iktidarın izlediği bir adama dönüşmüştür, yazılarından
        ve düşüncelerinden dolayı hakkında yargılamalar başlar.
        Aydın cezaevinde yatar. Serbest bırakılınca Konya’da     Yeniden hapishane yıllarına dönüyoruz.  Sabahattin Ali,
        öğretmenlik yapar.  Arkadaş toplantısında okuduğu bir   Sinop cezaevinde yattığı dönemde yazdığı  “Hapishane
        şiir nedeniyle 1932’de tutuklanarak bir yıla mahkum     Şiirleri” diye anılan 5 şiiri,  ülkemizin müzik tarihine damga
        edilir. Konya ve Sinop cezaevlerinde yatar. Cumhuriyet’in   vuracak şarkılara da ilham olmuştur. Hapishane Şarkısı
                                                                beşlemesinin ilk şiiri olan  “Göklerde Kartal Gibiydim”.
                                                                Bestesi Ali Ekber Eren’e ait olup Edip Akbayram başta
                                                                olmak üzere birçok sanatçı tarafından seslendirilmiştir.
                                                                “Kartal gibiydim/Kanadımdan vuruldum/Mor çiçekli
                                                                dal gibiydim/Bahar vaktinde kırıldım” dizeleri şairin
                                                                yaşamını belki de en güzel anlatan dizelerdir. Bir dönem
                                                                İstanbul’un her köşe başında duyulan, Sabahattin Ali’nin
                                                                en çok bilinen 70li yılların kült şarkısı“Eşkıya dünyaya
                                                                hükümdar olmaz”ın sözleri yine Sinop Cezaevinde, Rizeli
                                                                bir Robin Hood olan orada Sandıkçı Şükrünün öyküsü
                                                                için yazılır. Bu dizeler Edip Akbayram ve de Zülfü Livaneli
                                                                tarafından seslendirilmiştir.    “Geçmiyor Günler”, şiiri
                                                                Ahmet Kaya tarafından bestelenmiştir. Ahmet Kaya’nın
                                                                dışında da birçok kişi tarafından da seslendirilmiş şiir,
                                                                beşlemenin üçüncüsüdür.  “Dışarıda mevsim baharmış/
                                                                Gezip dolaşanlar varmış/Günler su gibi akarmış/Geçmiyor
                                                                günler  geçmiyor”.  Hapishane  Şarkısı  eserinin  en
                                                                sonuncusu “Aldırma Gönül”.  Başın öne eğilmesin aldırma
                                                                gönül aldırma/Dertlerin kalkınca şaha/Bir küfür yolla
                                                                Allah’a/Görecek günler var daha.” İlk olarak Kerem Güney
                                                                tarafından bestelenen şiir, Edip Akbayram tarafından
                                                                müzik  tarihimizin unutulmazları arasına  kaydedilmiştir.
                                                                Sinop cezaevi bu şarkıyla birlikte anılır olmuştur.

                                                                                                    Hekimce Bakış  65
   60   61   62   63   64   65   66   67   68   69   70