Ortaçağ Tıbbı, Tedavi Ve Uygun Bitki Seçimi

Bitkisel tedavilerin zirve yaptığı Ortaçağ Tıbbı deyince akla gelen 3 isim Hipokrat, Galen ve İbn Sina’dır.Ortaçağ Tıbbını anlamak için bu 3 kahramanı ve yaşadığı dönemleri anlamak lazım. Ortaçağ Tıbbında geçerli olan Humoral Patoloji Teorisi’dir. Humoral Patoloji Teorisinin çıkış noktalarını özetlemek istiyorum: Pisagor’un 4 sayısına büyük önem vermiş.Doğaya 4 ana yön (kuzey, güney, doğu, batı), 4 temel eleman (ateş, hava, su, toprak) ve bunların 4 fiziksel özelliği (sıcaklık, soğukluk, kuruluk, yaşlık), doğanın 4 ürünü (insan, hayvan, bitki, maden), 4 mevsim (ilkbahar, yaz, sonbahar, kış) hakimdir. Bu nedenle dörtgen ve ideal türü olan kare, asırlarca yeryüzünün sembolü olarak kullanılmış. Humoral Patoloji Teorisi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek isterseniz tıklayın.

Empedokles‘Dört unsur (eleman, hılt) teorisi’ni iddia etmiş ve Hipokratbu teoriyi tıbba uyarlamış, Galen ve İbn Sina geliştirmiştir.Sonuç olarak herşey 4 sayısından çıkmış: doğadada 4 hılt (toprak, su, ateş ve hava), insanda 4 hılt (kan, balgam, sarı safra ve kara safra (İslam tıbbında sevda)), 4 nitelik (sıcaklık, soğukluk, kuruluk, yaşlık), 4 mizaç (demevi, balgami, safravi, sevdavi)olduğu kabul edilmiş. Hastalıkların da nitelikleri (yine 4 tane, sıcak, soğuk, nemli, kuru)olduğu kabul edilmiş.

Sonuç olarak herşey 4 sayısından çıkmış: 4 hılt (hem doğada hem insanda), 4 nitelik, 4 mizaç. Hastalıklar hılt dengesinin bozulmasına bağlanmış, tedavi bozulan hıltı dengesine geri getirmekmiş, bitkinin niteliği ve hastanın mizacı da tedavi şeklini etkirlermiş (bir bakıma hastalık yoktur hasta vardır).

Organlar da bu temel unsurlardan karışarak meydana gelmişti.

Kalp ve karaciğer:Sıcak

Beyin ve kemikler:Soğuk

Omurilik ve akciğerler:Nemli

Kıllar:Kuru

Tedavinin mizaca göre değiştiğini bir kez daha hatırlatırım. İlaç ve gıdaların da mizaçları varmış. İlaçların da nitelikleri varmış: Sıcak, soğuk, kuru, nemli. Hastalığın tedavisi de bozulan hılt dengesini düzeltmekmiş. Tedavi ancak bozulan hıltın niteliklerinin tersi ilaçlarla mümkünmiş (karşımıza çok ilginç tedaviler çıkacak).

 

Nihayet sıra tedavilere geldi. Önce örnek tedaviler ve temel prensipler.

Kadında adet gecikmesi için südde (tıkanıklık) giderici ve müreffeh (açıcı)

İdrar yolları taşı için taş düşürücü (müfettih-ül hasȃ)

Psikiyatrik rahatsızlıkta sevdayı (kara safra) uzaklaştırmak veya ıslah etmek

İlaçların mizaçları vardır: yumuşatıcı (mülattif/müleyyin),dokuya nüfuz edici (mühallil),uyuşturucu (muhaddir/munevvim),açıcı/geğirtici (müfettih)gibi.

Tedavileri planlamak için gıdalarda ve ilaçlarda bulunan temel özellikleri de bilmek gerekir.

Latif (hafif)

Kesif (yoğun)

Camid (katı)

Sayil (akışkan)

Lecz (yapışkan)

Huşk (kuru)

Çaşni (tatlı)

Rayih (kokulu)

Tedavileri planlamak ilaç ve gıdaların en çok zikredilen belirgin etkilerini de bilmek gerekir:

Açıcı, rahatlatıcı, çözücü, kesici, sakinleştirici, rahatlatıcı (mülattif), yıkayıcı, sertleştirici, çekici, sindirici, yumuşatıcı, kabartıcı, yelleri defedici, deşici, parçalayıcı, olgunlaştırıcı, kazıyıcı, yaraları yok edici, harekete geçirici, yiyici, yok edici, kuvvetli, kokuşturucu, yoğunlaştırıcı, okşayıcı, kaydırıcı, yapıştırıcı, sıkılaştırıcı, daraltıcı, engelleyici, katılaştırıcı, büzüştürücü, çıkarıcı, caydırıcı, uyuşturucu, gerdirici, güçlendirici, rahatlatıcı (müneffis), düşürücü, taş düşürücü, süt arttırıcı, süt kesici, beyni çalıştırıcı

Farkında iseniz gıda ve ilaç birlikte anılıyor. Bu durum aşağıdaki sözler ile uyumludur ama Hipokrat’ın elinde antibiyotik, tansiyon düşürücü ilaç olmadığını (ikisi de son 70-80 yılda keşfedildi) da unutmamak gerekir.

Tıbbın amacı uygun diyet ve hijyenle sağlığa kavuşturmaktır (Hipokrat)

Eğer hastayı gıda ile iyileştirebiliyorsanız ilaçları kimyagerin kabında bırakınız (Hipokrat)

Gıda kişiler için kutsaldır (Çin Atasözü)

Gıda ve ilaç aynı kökten gelir (Çin Atasözü)

Bu yazdıklarım size sıkıcı, anlamsız gelebilir. Ama yazmak zorundayım. Şimdi tekrar o günlere gidelim. Nerdeyse kimya bilimi yok, botanik bilimi yok, biyoloji yok, o gün bilgi çok az, bilimin olduğu nokta çok sınırlı. Hipokrat, Galen ve İbn Sina dönemlerinin en bilgili bilim adamları ama bilgi sınırlı ama bir özellikleri var, akıllarını kullanmışlar. Eğer günümüzde yaşasalardı yine akıllarını kullanırlardı. Şunu da iddia ediyorum, 1000 yıl önceki tedavileri savunanlara, tıbbi şarlatanlara karşı en büyük mücadeleyi kendilerini yenileyerek Hipokrat, Galen ve İbn Sina verirdi.

Her besinin bir niteliği olduğunu yazmıştım. Şimdi bazı örnekler vermek istiyorum.

Safran ve defne:Sıcak ve kuru

Sumak:Soğuk ve kuru

Elma:Soğuk ve nemli

Buğday tanesi:Sıcak ve nemli

Arpa:Soğuk ve kuru

Tütün:Soğuk ve kuru

Bakla:Soğuk ve nemli

Keten tohumu:Sıcak ve nemli

İnek eti:Soğuk ve kuru

Piliç eti:Sıcak ve nemli

Taze balık:Soğuk ve nemli

Tuzlu su balığı:Sıcak ve kuru

Katı yağ:Sıcak

Taze peynir:Soğuk ve kuru

Marul:Soğuk ve nemli

Nane:Sıcak ve kuru

Patlıcan:Sıcak ve kuru

Turp:Sıcak ve kuru

Armut:Soğuk ve nemli

Muz:Sıcak ve nemli

Zeytinyağı:Sıcak ve kuru

Boza:Soğuk ve kuru

Sarımsak:Sıcak ve kuru

Soğan:Sıcak ve kuru

Domates, patates:Daha Amerika keşfedilmedi.

Bu örnekleri artırmak mümkün ama tedavinin mantığını anlatmaya çalışıyorum.

Günümüzde uygulamalar nasıl olabilirdi? Vereceğim örneklerin tamamı hayal ürünüdür ama belli bir mantığı vardır.

Bronşektazi (balgamın ön planda olduğu bir akciğer hastalığı):Balgam hıltınız artmış, soğuk ve nemlisiniz, soğuk ve yaş olan balık, yoğurt ve ham meyvelerden uzak durunuz. Sıcak ve kuru turp yiyiniz. Göğüs hastalıkları polikliniğine gitseniz doktor size turp ye dese ne hissedersiniz.

Polisitemi (kanın artması):Kan hıltınız artmış, nemli ve sıcaksınız, piliç eti ve muzdan uzak durunuz.  İnek eti yiyiniz, sumak ve boza da iyi gelir, bir de tütün var.

Bronşektazi bağlı polisitemi:Balgam ve kan hıltlarınız artmış. Hem sıcak hem de soğuksunuz, bunlar birbirini dengeler. Nemi azaltmak gerekir. Kuru havaya gidin, rutubetten uzak durun.

Kolesistit (safra kesesi iltihabı):Safra hıltınız fazla. Kuru ve sıcaksınız (herhalde ateşi çıktı). Armut yiyin. Bakla da iyi gelir.  Sarımsak ve naneden uzak durun. Karın ağrısı ile acile gitmişsiniz, doktor size armut ve bakla öneriyor. Ne hissedersiniz.

Depresyon (bildiğimiz depresyon):Sevdavi hıltınız fazla. Soğuk ve kurusunuz. Sumak, taze peynir uzak durun. Muz ve keten tohumu iyi gelir.

Bu örnekleri de arttırmak mümkün. Bitki seçimi tabi ki bu kadar basit değil ama ben biraz basitleştirdim. Sizlere 4 temeli üzerinden işin mantığını anlatmaya çalışıyorum.

Nitelikler yaşa/döneme göre de değişir, bu durumda tedaviler de değişebilir.

Çocukluk dönemi: Sıcak ve yaş

Gençlik dönemi: Sıcak ve kuru

Olgunluk dönemi: Soğuk ve kuru

Yaşlılık dönemi: Soğuk ve yaş

Yine hayal gücümüzü çalıştıralım.

Kan kanserinin değişik tipleri var, tiplerin de tedavisi farklı. Bazı tipler yeni tanımlandı, 20-30 yıl önce tanı bile konamıyordu. Hipokrat bu durumda ne yapsın, kusura bakmayın bu konuya çalışamadım mı desin.

 

İdrarla protein kaybının çeşitli nedenleri var.Bazen böbrekten parça alıp mikroskopta bakmak gerekiyor. Tedavi de parçanın sonucuna göre değişiyor. Galen’e böyle bir hasta gelse elektrikler kesildi, okuyamadım mı desin.

Kanlı ishalle giden dizanteri diye bir hastalık var. İbn Sina bir antibiyotik reçetesi yazıp 1000 yıl sonra anca bulabilirsin mi desin.

Yazdıklarım saçma ve komik değil mi. Her olayı kendi döneminde değerlendirmek lazım, eğer geçmişteki tedavileri günümüze uygulamaya kalkarsak bitkisel ürün pazarlayanların tuzağına kolaylıkla düşebiliriz.

Hipokrat, Galen ve İbn Sina’nın öncülük ettiği Humoral Patoloji Teorisi’nin eksiklikleri 11-13. yüzyıldan itibaren fark edilmiş, karşı görüşler ortaya çıkmaya başlamış. Tarihte karşı çıkanlar arasında en dikkat çekici olan 1493-1541 yılları arasında yaşayan Paracelsus’tur(Phillipus Theophratus Bombastus von Hohenheim).

Paracelsus

Almanca konuşan İsviçreli doktor ve kimyager.

  1. yüzyılın önemli bilim insanlarından ve modern tıbbın kurucularından biri olduğu kabul edilir.

Doktor olan babasından ilk temel bilgileri aldıktan sonra üniversiteye gitmiş ancak burada edinmiş olduğu bilgiler kendisini tatmin etmediği için çeşitli bilim merkezlerine yolculuklar yapmış.

Akademik olan her şeye meydan okumuş.

Zamanında uygulanan tıp uygulamasına hayatı boyunca karşı çıkmış ve mücadele vermiştir.

Çılgın tavırlarıyla, bir tür sembole dönüşmüştür.

Onun, geçmişle olan savaşının en somut şekli, öğrencilerin yaktığı geleneksel ateşte herkesi gözü önünde İbn Sina, Hipokrat ve Galen gibi otoritelerin eserlerini yakmasıdır (şimdi kitap yakma düşünülemez ama herhalde o zamanlar çok yaygındı, kütüphane yakıldığı bile olurmuş).

Bu arada Ortaçağ Mutfağı ile ilgili ilginç bir olayı da aktarmak istiyorum, bu sefer gastronomi tarihinden.

Ortaçağ Mutfağı

Mutfakta da Galen ve Hipokrat’ın öğretilerinden ayrılma çabaları başlamış.

Fransa’da Pierre-François de la Varenne adlı aşçı 1651 yılında La Cuisiner François isimli kitabını yayımlamış ve bu kitap 75 yılda 30 baskı yapmış.

Hipokrat’ınŞu yemek sıcaktır, şu yemek soğuk mizaçlılara uygundurkavramını reddemiş yerine Şu yemek şöyle yapılırsa lezzetli, böyle yapılırsa da tatsız olurdeğerlendirmesini yapmış.

Daha sonra yayınlanan kitaplar yemeklerin sağlıkla ilgisi yerine lezzet harmonisi yönüne ağırlık vermeye başlamış.

YemeklereÇeşniler sağlık için değil, lezzete yardımcı olmakiçin konulmalı görüşü ön plana çıkmış.

Aslında Ortaçağ Mutfağında yenilenme ile ilgili görüşe kısmen ben de katılıyorum. Sağlıklı yiyeceğim diye sınırlı sayıda besine, hele tek besin türüne odaklanmak yanlış, çünkü bazı ürünler lezzeti olmadıkları için sağlıklı diye pazarlanabiliyor. Yemek lezzet içindir, hem sağlıklı hem lezzetli olabilir.

‘İğneyi KendineÇuvaldızı Başkasına Batır’ diye bir atasözümüz vardır. Şimdi iğneyi kendimize batırma zamanı. Ben nefroji uzmanıyım. Bugün böbreği az çalışan/çalışmayan hastalara diyaliz/böbrek nakli öneriyoruz. Yapay zeka/yapay böbrek mümkün olduğu zaman o dönemin doktorları bizi şu anda Hipokrat’ı eleştirdiğimiz gibi eleştirecekler. Ama unutmamak gerekir ki her dönemin özelliği, koşulları farklıdır. Bugün milyonlarca insan yaşamını diyaliz ve böbrek nakli ile sürdürüyor. Ama yapay böbrek mümkünken hastasına diyaliz/böbrek nakli yapan doktor şarlatandır. Yani gelişmeleri takip etmezsek, hastalarımızı doğru tedavi etmezsek biz de şarlatan olabiliriz.

Hep Ortaçağ Tıbbından bahsettim, kısaca da Çin ve Hint Tıbbından bahsedip bitirmek istiyorum. Önce kısa bir hatırlatma. Ortaçağ Tıbbının temeli 4 unsur: toprak, su, ateş ve hava. Çin Tıbbı ise 5 elementten oluşur. Geleneksel Çin tıbbı insan vücudunu doğaya benzetir: yin-yang ile 5 element (ateş, toprak, metal, su, ağaç)arasındaki dengeler bu felsefenin özüdür. Çin dilinde yingölge, yanggüneş anlamına gelir. Yin-yang (negatif ve pozitif teorisi) karşıt kutupluluğu anlatır. Hint felsefesi (Ayurveda, Ayur=uzun ömür, Veda=bilim) ateş, su, rüzgar ve toprağa bir de boşlukkavramı ekler ve bedeni bu 5 öğenin oluşturduğunu kabul eder. Çin ve Hint Tıbbı da Ortaçağ Tıbbına benziyor değil mi. Bu sefer temel 4 değil 5 üzerine kurulmuş.

Hipokrat bugün yaşasa kendisi gibi hekimlik yapanlara şarlatan derdi.

 

Kaynaklar:1.Eriş Asil. Dünden Bugüne Eczacılık. Meslek İçi Sürekli Eğitim Dergisi. http://e-kutuphane.teb.org.tr/pdf/mised/ekim01/3.pdf(erişim tarihi 28 Haziran 2019)

2.H. Kadircan Keskinbora. İbn Sina’nın Küçük Tıp Kanunu (Kitab El-Kanun El-Sağir fi’t-Tıbb). Uğur Eğitim Pazarlama ve Yayıncılık A.Ş., İstanbul 2013.

Sağlıklı yaşam nedir ne değildir: Tıklayın

NOT: Burada okuduklarınız genel bilgilerdir, doktorunuza danışmadan tedavide değişiklik yapılması sakıncalı olabilir.

Her türlü yayın hakkı saklıdır©

Bilimsel amaçlarla kaynak göstererek alıntı yapılabilir

Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

KAYNAK: www.tekinakpolat.com

 

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler