Başka bir sağlık mümkün!
2008 yılında Sidney Herald Tribune gazetesinde bir haber yayınlanır: ”ABD ve Avustralya hükümetleri Küba sağlık ekiplerinin Güney Asya ve Pasifik’teki varlığının bölgesel güvenliği tehdit ettiğini düşünmektedir.”
Dünya’nın bu süpergücü ve Pasifik’teki yandaşı, 11 milyon nüfuslu bu küçük adanın tüm zorluklarına, acımasızca sürdürülen ambargoya karşın sağlık alanında sürdürdüğü uluslararası dayanışmadan tedirgin olmuş. Bu bölgede ABD askerlerine ve üslerine karşı Küba’nın sağlık çalışanları hayat kurtarıyor. Küba’nın sağlık alanındaki bu misyonu yüklenmesi yeni değil. Latin Amerika ve Afrika’nın en yoksul bölgelerinde Kübalı hekimler ve sağlık çalışanları toplum sağlığı hizmeti veriyor. Bu genellikle bölge devletlerinin isteği ile oluyor. Kendi ülkesinde yeterli hekimi olmayan ya da bu bölgelerde çalıştıracağı hekim bulamayan hükümetler Küba’dan yardım istiyor.
1959’da devrimden sonra hekimlerinin neredeyse yarısını ABD’ye kaptıran Küba’da bugün 22 tıp fakültesine ek olarak Latin Amerika Tıp Okulu da var. Latin Amerika ve Karayipler’den, Arap ülkeleri ve hatta ABD’den gelen ve kendi ülkelerinde tıp okuma olanağı olmayan yoksul ailelerin çocuklarının bursla okuduğu bu tıp fakültesinde 10.000 öğrenci eğitim görmüş ve ülkelerinde toplum sağlığı projelerinde çalışmaya başlamış. Venezüella’da da Chavez hükümetinin desteği ile ikincisi açılan ELAM (Latin Amerika Tıp Okulu) ile gelecek 10 yılda 200.000 dolayında hekim yetiştirilmiş olacak. Kübalı hekimlerin ve sağlık çalışanlarının, Güney Amerika’da 90’larda uygulanan neoliberal politikalar nedeniyle çöken sağlık sisteminde yoksul toplum kesimlerine sunduğu hizmet kıta halkları için çok değerli. Başkan Obama katıldığı Amerikan Devletleri doruğundan sonra yaptığı basın toplantısında buna değiniyor: ”Daha önce bildiğim ama burada söze dökülünce daha iyi anladığım bana çok ilginç gelen bir şey var: Buradaki liderlerin Küba hakkında konuşurken özellikle bölgede çalışan binlerce Kübalı doktoru anmaları ve bu ülkelerin bu yardıma ne kadar ihtiyaç duyduklarını işitmek anlamlıydı. Bu da bize ABD’nin bu ülkelerle yalnızca uyuşturucu trafiğine karşı savaşta askeri bir etkileşimi olduğunu anımsatıyor.” Küba’nın Venezüella hükümetinin desteği ile yürüttüğü “Mucize” operasyonu ile binlerce Güney Amerikalı göz hastası görme yetisine kavuşmuş durumda. Kübalı göz hekimlerinin Bolivya’da ameliyat ettikleri yaşlı bir adamın vaktiyle Che Guevara’yı öldüren çavuş olması da trajik bir rastlantı.
Küba’nın kıt kaynaklarıyla kendi halkına sunduğu parasız sağlık hizmeti ve bunun başarılı sonuçları bölge ülkeleriyle kurduğu dayanışma, sağlığın meta sayıldığı kapitalist dünya için sistemi tehdit eden kötü bir örnek. Honduras’ta 2 yıl önce doktorlar kendi vatandaşları olan ELAM mezunu, koruyucu hekimlik anlayışı ile çalışan meslekdaşlarına karşı bir grev yaptılar. İleri sürülen nedenin arkasında sağlık hizmeti anlayışını kökten değiştiren ELAM mezunlarına duyulan öfke vardı. Geçen yıl yapılan İbero Amerika toplantısında İspanya’nın Güney Amerika’daki yeni sömürgecilik heveslerini eleştirerek Küba’nın sağlık ve eğitimdeki dayanışmacı katkılarını dile getiren Bolivya devlet başkanı Evo Morales’e, sosyalist başbakan Zapatero (İspanya), ”Bizim son model ambulanslarımız, teknik araçlarımız olmasa sizin sözünü ettiğiniz hekimler ne işe yarar?” diyebilmişti.
Bush döneminde Küba ironik biçimde biyolojik bir kitle imha silahı üretmekle suçlanmıştı, oysa Küba sağlık ordusu ile kitleleri tehdit eden hastalıkları imha etmeye çalışıyordu.
Bugün Venezüella’da Bolivarcı devrimin toplum sağlığı projelerinde, çoğunlukla Kübalı hekimler görev yapıyor. Halk sağlığı anlayışı ile hizmet sunan Kübalı hekimler sağ muhalefetin saldırılarına uğruyor. Yerel seçimlerde kazandıkları bölgelerde Barrio Adentro denilen ve neredeyse tamamında Kübalılar’ın çalıştığı sağlık ocaklarını kapatmak istediler. Bu tutumun arkasında yatan nedeni anlamak zor değil; parasız ve kaliteli sağlık hizmeti, tıptaki pazar ekonomisinin tüm gerekçelerini çürütüyor ve insanlara ”başka bir sağlığın da mümkün” olabileceğini gösteriyor.
Che Guevara’nın düşü gerçekleşiyor. 1960’da yaptığı bir konuşmada Che ”devrimci tıp”tan sözeder. Orta sınıf ailelerin hekim olan çocukları Küba’nın yoksul bölgelerinde hekimlik yapmak için ek para isterler. Bunun üzerine Che, o bölgedeki köylülerin çocuklarının tıp okuyup hekim olarak kendi halkına hizmet etmesi gerektiğini söyler ve ekler, ”biz sağlıkçılar bunu başarabilirsek, bu yeni dayanışma silahını kullanabilirsek neler olur?”
Bugün; Che Guevara’nın, bu devrimci hekimin düşü Güney Amerika’da gerçekleşiyor. Küba’nın uluslararası düzeyde yüklendiği dayanışma sorumluluğu, bu ”yeni silahın” başarısını sağlıyor.
Kaynaklar:
1) Angel Guerra Cabrera/ Otra Amenaza Cubana/REBELION/ 22.05.2009
2) Steve Brouwer /El Medico Revolucionario Cubano Como Arma Definitiva de Solidaridad/REBEL‹ON/ 12.03.2009
3) Dick Emanuelsson /La Insolita Huelga Contra Los Medicos Hondurenos Graduados en Cuba/ GRANMA/ 16.05.2007