İpek böceğinin yaşam öyküsü
Dr.İsmail Şeker
1951 yılında Trabzon’un Maçka ilçesinde doğdu. İlkokul ve ortaokulu Maçka’da, liseyi Trabzon’da yatılı olarak okudu. 1975 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Vatani görevini Bursa’da yaptı. Lisansüstü eğitimini Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Kürsüsü’nde tamamlayarak 1981 yılında radyoloji uzmanı oldu. Aynı yerde bir süre başasistan olarak çalıştı. 1982 yılından bu yana Bursa’da özel hekimlik yapmaktadır.
Bursa Tabip Odası, Türk Radyoloji Derneği, Obstetrik ve Jinekolojik Ultrasonografi Derneği, American Institute of Ultrasound in Medicine (AIUM) ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) üyesidir.
Fotoğrafçılık çalışmalarına yaklaşık yirmi yıl önce başladı. Fotoğrafçılıkta ilgilendiği başlıca konular makro, doğa, belgesel, sokak ve portre fotoğrafçılığıdır. Geçen süreçte fotoğraf gösterileri, söyleşiler, sergiler ve atölye çalışmaları yaptı. Yerel dergilere fotoğraf ağırlıklı yazılar yazmaktadır. Yaşadığı kente karşı duyduğu sorumluluk ve kentlilik bilinci nedeniyle Bursa’nın simgelerini fotoğraf projesi olarak çalıştı. İpekböceği, kestane, zeytin, kara incir, ve çini başlıca projeleridir. “İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü” isimli projesi Şubat 2017’de kitap olarak basıldı. Diğer projelerin kitaba dönüştürülmesi çalışmaları ise sürmektedir. Halen Açık Öğretim Kameramanlık ve Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisidir.
Yakın zamanda Bursa’da düzenlenen ve İpek Yolu üstündeki 47 ülkenin katıldığı İpek Yolu Kongresi ile 36 Avrupa Birliği Kenti’nin katıldığı Tarihi Termal Kentler Kongresi’nde “İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü” konulu sergiler açtı.
Yaşam felsefesi olarak fotoğrafı bir anlatım dili olarak kullanmayı, fotoğrafçı gözüyle dış dünyaya bakmayı, fotoğraf ağırlıklı yazarak kendisini anlatmayı ve fotoğrafı hekimlik-fotoğraf olgusunun ortak konusu olan insan yararına kullanmayı benimsemiştir.
İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü
“İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü“ konulu kitaba yolculuğum, kentin simgesi olan ipek böceğinin yaşamını görsel bir dil olan fotoğrafla anlatmaya karar vermemle başladı. Öncelikle, son yılların yabancı yayınlarını tarayarak ipek böceği hakkındaki kuramsal bilgi eksikliğimi giderdim. Bu arada Türkçe yayınların azlığına da tanık oldum.
Geçmişte Bursa’da ipekçilik yapan birkaç kişinin yönlendirmesiyle ülkemizde yumurta üretiminde tek yetkili merkez olan KOZBİRLİK emekçisi, Ziraat Mühendisi Caner İlik ile tanıştım. Caner İlik ve sayıları ipek böceğinin yaşam evresine göre değişiklik gösteren ekibinin özverili, sevecen, içtenlikli çalışmaları ve yardımseverlikleri beni fotoğraf projemde daha da kamçıladı. Bana olağanüstü düzeyde yardımcı oldular bu çalışmamda. Yetiştirdikleri çeşitli yaşam evrelerindeki ipek böceklerinden örnekler vererek onları eşimle evimizin bir odasında beslememizi sağladılar. Onlarla tül perdelerimize kozalarını örmeye değin varan çok sıcak ilişkilerimiz oldu paylaştığımız ev yaşamında. Böylece 6-8 haftalık yaşam süreçlerinde kısa zaman aralıklı pek çok değişim gösterdikleri için hekimlik işimin yoğunluğuna karşın her evrelerini fotoğraflayabildim. Gerektiğinde ipek böceklerimi iş ve ev arasında yanımda taşıdım. Makro fotoğrafların çoğunu bu şekilde çekebildim. Çalışmamın ana iskeletini bana sağladıkları bu olanaklar oluşturdu. Aynı çevrede fotoğraf projesine değişik derecelerde katkıları olan görevliler ile tanıştım. İpek böceğiyle uzaktan yakından ilişkisi olmuş her birinin özgün öyküleri olan çok sayıda insan oluştu çevremde. Çalışmam 2 yıl sürdü. Ana çalışmamı 1. yılda, eksiklerimi de 2. yılda tamamladım. Büyükşehir Belediyesi’nin destekleriyle ‘İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü’ isimli bu konudaki ilk sergimi açtım.
Bu sergiyi halk eğitiminde ve ipek böcekçiliği konusundaki tanıtım çalışmalarında kullanılmak amacıyla Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne armağan ettim. Bursa’da ilk kez düzenlenen uluslararası “İpekyolu” ve “Tarihi-Termal Kentler” etkinliklerinde yeniden açılan sergi yabancı konuklar tarafından çok ilgi gördü.
Bu süreçte farklı mekanlarda ipek böceği konulu sergiler açmayı sürdürdüm. Dergilere yazılar yazdım. Televizyon ve salon söyleşileri yaptım. Bir çeşit ‘’ipek böceği misyoneri’’ gibi çalıştım. Bu konuda bilgi ve deneyim olarak olgunlaşmak beni kalıcı bir iz bırakmaya yönlendirdi. Bu olgu kitabın doğuşunu gündeme getirdi. Sıra bu öykünün kitaplaşmasına geldiğinde Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili bölümleri ile birlikte çalışarak kitap basım aşamasına getirildi. İpek böceğinin uluslararası özelliği nedeniyle aynı kitap içerisindeki metinler Türkçe ve İngilizce olarak düzenlendi. Tüm bu çabaların sonunda kitap basılarak okuyucusu ile buluştu.
“İpek Böceğinin Yaşam Öyküsü” kitabı tarihçe, biyolojik yaşam döngüsü, ipeğin endüstriyel süreci ve dut yaprağından ipeğe giden yolun öyküsü olarak dört bölümden oluşmaktadır. Tüm bu öykü ipekböceği, dut yaprağı ve yazarın kendi dilinden dönüşümlü olarak anlatılmaktadır. Kitabın oluşmasındaki sürecin her aşamasında katkıda bulunan, yardımcı olan ve Bursa kent kültüründe ipek böceğinin yeniden anımsanmasına güç veren herkese sonsuz derecede teşekkürlerimi sunuyorum. Ellerine, gözlerine ve yüreklerine sağlık diliyorum. Yaşamları, ipekböceği kadar üretken ve ipek kadar değerli olsun!