Küreselleşme tıbbı nasıl etkiliyor: İki olgu üzerinden bir değerlendirme

Küreselleşme kavramının çok sayıda tanımı var. Prof.Dr.Erinç Yeldan “Dünya ekonomisini oluşturan sosyal ve iktisadi parçaların birbirleriyle ve giderek dünya piyasalarıyla eklemlenmesi” yani Kapitalizmin ta kendisi” diyerek tanımlıyor[1]. Buna göre küreselleşme yerine “Küresel kapitalizm” denmesi belki de en doğrusu.

kuresellesme-ve-tibBilindiği gibi tıbbın üç temel bileşeni var: Tıbbi bilginin üretimi (Araştırmalar), tıp eğitimi (Planlama, yetiştirme ve istihdam) ve sağlık hizmeti sunumu (Koruyucu, tedavi edici ve esenlendirici hizmetler).

Küresel kapitalizmin 1980’lerden sonra neredeyse tüm dünyada kurmuş olduğu egemenlik; küreselleşmenin pek çok sektördeki etkisini de tartışma konusu yapıyor. Sağlık sektörü de bunlardan birisi. Küreselleşme sayesinde robotik cerrahinin dünyanın hemen her yerinde kullanılabilecek olmasına övgüler düzülüyor örneğin. İnternetin yaygınlaşması ve bilimsel bilgiye erişimin çok kolaylaşması da küreselleşmenin tıbba olumlu katkısı olarak dile getiriliyor. Bunlar gerçekten de övgüyle sözü edilebilecek yenilikler. Peki ya küreselleşmenin tıbbın temel bileşenleri üzerinde yarattığı olumsuzluklar?

Bu yazının konusu küreselleşmenin tıbba yaptığı olumlu/olumsuz katkılar olmadığı için daha fazla ayrıntıya girilmeyecektir. Ancak, son yıllarda tıbbın değiştirilmeye çalışılan doğası iki olgu üzerinden değerlendirilirken; tıpta karşımıza çıkan kimi değişim alanları ile küreselleşme arasındaki bağlantı tartışmaya açılacaktır.

kuresellesme-ve-tib

Birinci olgu, bir tıp fakültesinde yapılan bir sınavın sorusudur. Soruda geçen “lider, rakip ve pazar” kavramları tıbbın küresel kapitalizmin çıkarları doğrultusunda algılatılmasının kanıksanması üzerinedir. Tıbbın sosyal belirleyicilerinin değersizleştirilmesi ve dilinin “egemen söyleme” dönüştürülmesi söz konusudur. Sağlık hizmeti sunumunda “liderlik” özenle kullanılması gereken bir kavramdır;  basamaklar arasındaki doğal hiyerarşiden kaynaklanan bir ilk/son hizmet noktası ayrımı vardır ama bu ayrım liderlik biçiminde nitelenemez. Tedavi edici hizmetlerde liderlik kavramını benimsediğiniz andan itibaren, sağlık kuruluşlarının “piyasa” kavramı içerisinde “rekabet” kurallarına göre çalışabileceğini de kabul etmiş olursunuz. Bu durum yurttaşların  “lider” sağlık kuruluşlarına erişimini tartışmaya açar ve sağlıkta yaşanan eşitsizlikler derinleşir.

Sağlık alanının piyasaya açılması, özellikle de piyasanın insafına terk edilmesi, öncelikle sağlık tanımının fiilen değiştirilmesi anlamına gelir. Çünkü piyasanın varlığı sağlık hizmetini bir hak olmaktan çıkartır. Sağlık artık parası olanın, ancak parasının yettiği kadar satın alabileceği bir metaya dönüşür. Piyasa ile sağlık gereksinimlerinin kar getirebilecek bölümleri istem olarak değerlendirilir ve fiyatı karşılamaya gücü yetenler için hizmet sunumu sağlanır. Ya diğerleri? Koruyucu hekimlik gibi kar getirme işlevi sınırlı olan sağlık hizmeti alanları ile fiyatı karşılamaya gücü yetmeyenler?

Bu bağlamda, soru, tıp fakültesi eğitimindeki dönüşümü göstermesi bakımından çarpıcıdır.

kuresellesme-ve-tib

İkinci olgu, ilk bakışta küreselleşme ile bağlantı kurmakta zorlanılabilecek bir olgu izlenimi verebilir. Ancak, küreselleşme ile pek bir öğünülen internet ve elektronik ortamın, insana nasıl yabancılaştığını göstermesi bakımından önemlidir. Hekimler hastayı hiç görmeden, yalnızca bilgisayar programında yatıyor görünüyor diye tedavi başlayabilmektedir. Üstelik daha ilginci; bu konu olguda yer alan hekimler dışındaki asistanlarla tartışıldığında, asistanlar yapılan işi yanlış bulmamış, sanal order verilmesine şaşırılmasına da bir anlam veremediklerini açıklamışlardır.

Hasta-hekim ilişkisi tıbbi uygulamaların temel kaynağıdır. Hastayı görmeden, hastalık tablosunu bilmeden her hangi bir uygulama yapmak elbette kabul edilemez.

Bu yazıda ele alınan iki olgu, hem öğrenci hem de asistan eğitiminde, bir yanıyla tıp eğitiminde ve uygulamasında kavram ve dil değişikliklerini; diğer yanıyla da hekimlerin insana yabancılaşmasını göstermesi bakımından önem taşımaktadır. Küreselleşme ve tıp ilişkisini bu bağlam üzerinden de tartışmak uygun olacaktır.

[1] Yeldan E (2008), “Küreselleşme, Kim İçin? Dünyada ve Türkiye’de”, Yordam Kitap, İstanbul.

Yazarın Diğer Yazıları
deneme bonusu veren siteler yeniokul.net casino deneme bonusu veren siteler